160x600
16 Nisan, 2025, Çarşamba
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Vatandaş doğru mu söyler!?

Dün sabah gazete bürosunda otururken 50-55 yaşlarında bir vatandaş geldi yanıma.

İşmakinası operatörü olarak çalışıyormuş, kenar mahallelerimizden birinde oturduğunu söyledi. İçi doluydu belli ki, oturur oturmaz konuşmaya başladı. Sözlerine başlarken, bir vatandaş olarak bu kentteki kaygılarını dile getireceğini belirttikten sonra; “Bu kentin sahibi var mı, yok mu!?” derken sesi titriyordu.

İçinden geçenleri anlatmasını istedim, konuşabildiği kadar konuşmasını ve kendisini dinleyeceğimi belirttim.

Kentteki yöneticilerden, ardından görsel, yazılı ve sesli basından sözederek kentin sorunlarını dile getirmekten ve yetkililerin de duyarsızlığından şikayetlerini anlatıyordu.

Çarşı merkezindeki kaldırım işgalleri nedeniyle insanların kendilerine ayrılan yeri rahat kullanamadıklarını anlatan vatandaş, kaldırımlarda seyreden elektrikli bisikletlerin tehlikelerine dikkat çekerek, yetkililerin duyarlılık göstermelerini istiyordu.

Başka kentlerde gördükleri ve yaşadıklarını da örnek vererek anlatan vatandaşımız, doğup yaşadığı memleketine bir konuk getirdiğinde başı dik ve güzel bir kentte yaşadığını göstermek istediğinden yakınıyordu.

Kentin orta yerindeki Kıbrıs Şehidi Albay Halil İbrahim Karaoğlanoğlu Parkı’nın bakımsızlığını, ağaçların kollarının tehlikeli durumu, bankamatiklerin buradaki görünümünün hoş olmadığını, çarşı içerisindeki trafik düzensizliği, engelli yoluna parkeden araçların bir türlü engellenemediğini, otopark yetersizliği gibi olumsuzlukları vatandaşımız anlattı ben dinledim.

Öylesine dolmuş ki vatandaşımız; “özür dilerim ama, siz gazeteciler de görevlerinizi yeterince yapmıyorsunuz! Yöneticilerimizi harekete geçirmelisiniz, mahallelere gidip halkın sorunlarını dinleyip röportajlar yapmalısınız. Bizleri sadece seçimlerde oy zamanı hatırlayıp yanımıza gelerek el sıkıp, yanaklarımızdan öpenler, sorunlarımızın çözümlenmesi noktasında da bizlere gereken önemi versinler.

Bu kentin 4 milletvekili var, nerede bunlar? Bazı özel günlerde geliyorlarmış, birkaç partilisini ve parti binasını ziyaret edip geri gidiyorlarmış.

Kenar mahallelere gelsinler, halkla yakından ilgilensinler, yanlarında not alan birileri de olsun! Aynı şekilde Belediye başkan yardımcılarımız, Belediye Meclis üyelerimiz mahallelere gelsinler, vatandaşı dinlesinler, sorunları olup olmadığını sorsunlar. Çözülmesi gereken sorunların çözümü için uğraşsınlar!

Seçim zamanı yanımıza gelen siyasiler, seçildikten sonra vatandaş kendilerinin yanına gidip görüşme fırsatlarını arıyorlar ama bir türlü görüşmek nasip olmuyor, çünkü ulaşamıyoruz!

Önümüzde referandum olayı var, şimdi yine yanımıza gelecekler, toplantılar yapacaklar ve konuşup gidecekler. Bizlerden tercihlerimiz için sandığa gitmemizi isteyecekler. Bizler yine sorunlarımızı dile getirmek için elimizi kaldırdığımızda birileri çıkacak; “Burası yeri değil, sus, sonra söylersin!”diye konuşmamıza engel olmak isteyenler olacaktır.

Referandum da geçecek, ardından yeni bir seçim zamanı geldiğinde yine yanımıza gelip bu kez oy isteyecekler. Vatandaşımız dinleyecek, alkışlayacak ve konuşmaları bittikten sonra gidecekler.

Vatandaşımız sorunlarının çözümü için bekleyecek, onlara ulaşıp sorunlarını anlatmak istediğinde ise birileri tarafından “burayı yeri değil, sonra konuşursun!”diyeceklerdir.

“Bizler her zaman dinleyen, onlar konuşanlar mı olacak!?” diye konuştu, ben de dinledim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar