Terör örgüte yardım(!)

Terör örgütüne üye olmak, yardım ve yataklık etmek ve benzeri tanımlamalar her zaman aklımı karıştırmıştır.

Öncelikle şu “üye olma” sözündeki “üyelik” kayıtlar üzerinde, kimlikle ve imza karşılığı mı oluyor!? Yardım ve yataklık yapma olayında bir takım olayların gelişimi veya yaşanmışlıklardan bulunabilir! Bu konuda da somut delillerin elde olması gerekmez mi!?

Bir ülkenin “Anayasası” gereğinin dışında yapılan bir takım olayların yaşanması halinde, Yargıçların verecekleri kararlar ilgili maddeler kapsamında ceza getirebilir.

Terör ve terör örgütü üyeliği konusunda akıllar karıştırılmadan anlaşılır bir dil kullanılmalı bence. Bir ülkede yaşanan olumsuz olayların terör olayı olup olmadığı konusunda ülkeyi yönetenler belli açıklamalar yaparlar ve hangi örgütün terör örgütü olup olmadığını listesine alır. 

Silah ticareti yapanlar, uyuşturucu ticareti ile uğraşanlar, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve anayasasına karşı eylemde bulunanlar, ülkenin önemli değerlerine karşı gelenler, insanları kin ve nefret düşmanlığına sürükleyici, ayrıştırıcı konuşmalar yapan veya yazılar yazanlar, terör örgütü olarak tanımlanan bir örgütün yaymacasını yapanlar ve buna benzer olaylarla ilgili olduğu belirlenen kişi veya gruplar hakkında ne gibi cezalar uygulanabilineceği yine ülke Anayasa’sında belli olsa gerek!.

Kendi mesleğimi ilgilendiren ülkemdeki bir olayı gündeme getirmek istiyorum. Cumhuriyet Gazetesi eski yönetici ve yazarları ile ilgili verilen, “mahkumiyet” kararındaki gerekçeyi anlamaya çalışıyorum. 

Mahkemenin verdiği kararı okuyorum; “Terör örgütüne  üye olmamakla birlikte, bilerek isteyerek yardım etmek” suçundan mahkumiyet kararı onaylanıyor.

Yargının kararına her zaman saygılıyız, ancak aklın ve yüreğin de bir sesi ile görüşünün ortaya çıkarak yaşanan olaylar üzerinde bakış göstermesinin de doğal olduğunun bilinmesi gerekir!

Terör örgütü ismi verilirken, bu meslektaşlarım; hangi “terör örgütü” ne gibi yardım etmiş bulunmaktadır!? Ben bunları merak ederken, kendime de çeki düzen vermek istiyorum. Belki gazetemdeki haber veya köşe yazımlarımda hata yapıyor veya “terör örgütlerine bilerek veya isteyerek yardım etme” gibi bir suçtan dolayı yargıç karşısında kendimi bulmak istemem!

Mesleğimde görev yaptığım yıllar boyunca haber ve köşe yazılarımda; yaşanan terör olayları ile ilgili örgütün adını yazmamaya özen gösterdim.

Resmi kurumların isim vererek yaptıkları açıklamalarda bile terör örgütünün “ismi tanıtım olacağı” düşüncesi ile yazmamaya özen gösterdim.

Bu olayla ilgili defalarca meslektaşlarıma bu sütunlardan yazıp, terör örgütlerinin isimleri vermeden haber yapmalarını önerdim.

Bu konuda Osmaniye Valiliği resmi internet sitesindeki görevli arkadaşları kutluyorum. Çünkü terör örgütünün ismini vermeden; “BTÖ” olarak haberlerini servis yapıyor  ve yayınlıyorlar.

Bir olay yaşandığında resmi ağızlardan verilecek bir terör örgütünün adı, duyanlar tarafından merak uyandıracak, olumlu veya olumsuz tepkilere neden olacaktır!

Ülkemizi yöneten üst düzeydeki kişilerin örgüt ismi vererek yaptıkları konuşmaların da “terör örgütü yaymacasını yapma” suçu işlediklerini düşünüyorum.

Reklamın “iyisi-kötüsü olmaz!” öyleyse, meslektaşlarıma değil, siyasiler önce kendi yaptıkları konuşmaları özen göstermelidir diye düşünüyorum. Saygılarımla…