Türkiye’de konuklaşıp, ağırladığımız Suriye vatandaşlarının T.C. vatandaşı yapılması yönündeki açıklamalar yönetimin en tepesinde gündeme oturtulmak istendi.
Ülkemizdeki Suriyelilere, istemeleri halinde ‘Türk vatandaşlığı’ hakkının verilmesi ile ilgili açıklamaların yapılmasının ardından sosyal medya başta olmak üzere basının değişik yayınlarında tartışma olayı haline geldi.
Ben Suriyeli olsaydım ve gelip Türkiye’nin herhangi bir il veya ilçesindeki konaklama merkezi ya da mahallesinde yerleşip eşim-çocuklarımla birlikte yaşasaydım gündeme getirilen ‘T.C.’ vatandaşlığı için başvuruda bulunmazdım!
Suriyeli sığınmacı olarak Türkiye’de şu anda 2 milyon 733 bin 850 kişinin bulunduğunu öğreniyoruz.
Suriyelilerin ülkemize ilk gelmeye başladığından bu yana siyasetçilerimiz bu ağırlama ve konaklama ile ilgili sürekli olarak gündeme getirip, Suriyeli mülteciler üzerinden siyaset yaptılar.
Ben Suriyeli olsaydım, konuk olduğum ülkenin siyasetçilerinin üzerimizden siyaset yapmalarına karşı olduğumu için ‘T.C.’ vatandaşlığına başvuru yapmazdım!
Bir anda kendimi Suriyeli’lerin yerine koyuyorum ve şu andaki yaşantımı değerlendirmeye çalışıyorum.
Türkiye’de ağırladığımız Suriyeli mülteciler Üniversitelere sınavsız girerken, Türk vatandaşı sınavla alınıyor. Suriyeli mültecilere 1200 Tl burs verilirken, Türk vatandaşlarına 400 Tl burs veriliyor. Suriyelilere 250 Tl kira yardımı yapılırken Türk vatandaşlarına yapılmıyor.
Suriyeli mülteciler sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanıp, ilaçlarını da bedava alırken, Türk vatandaşlarının SGK primi göz önüne alınması ile birlikte ilaçlarında yüzde 20 katkı payı alınıyor. Suriyeli mültecilerin taşıtlarından vergi alınmazken, Türk vatandaşlarının motor hacmine göre vergi alınıyor.
Şimdi başa dönelim! Suriyeli mülteciler Türk vatandaşı olmaları halinde, Sigortalı olarak bir işyerinde çalışmaları gerekecek. Üniversite sınavlarına girecek, sağlık hizmetlerinden paralı olarak yararlanacak, ilaçlara katkı payı ödeyecek!
Türkiye’de yıllardır ‘bedava yaşamaya’ alıştırılan Suriyeli mülteciler, aradan geçen bu rahatlık karşısında bizlerin de yaşantılarını gördüklerinde “T.C.” Vatandaşlığı için başvuru yaparlar mı dersiniz?
Bizim ülkemizin insanlarını anımsayın! Birkaç paket makarna, elektrik veya su faturasının ödenmesi, evinin tüpünün yenilenmesi veya bunun gibi küçük katkılar yapılması ile seçimlerde sandıkta “aklı” başından gidenlerin oylarının sonucunun neler doğurduğunu düşünün!
Ülkemizde yıllardır ağırladığımız Suriyeli’lerin vatanları ile ilgili bir sorunlarının ne zaman sona ereceğini merak ediyorum. Ramazan bayramının ilk gününde sanırım 40 bin kişinin üzerindeki Suriyeli Türkiye’den memleketlerindeki akrabaları ile bayramlaşmak için gittiler. Mademki Suriye’de ‘iç savaş var ve tehlikeli’ bu kadar insanın memleketindeki akrabalarını ziyarete gitmelerinde bir tehlike düşünülmedi mi?
Suriye’nin “Dikdatörü Esat’ın askerleri” Türkiye’den gelip akrabaları ile bayramlaşmak isteyenlere karşı, “memleketi terk edip gittiniz, mualif oldunuz” diyerek, kendi milletinin insanlarını ‘karakollara’ çekip çekmediğini merak ediyorum!
Ramazan Bayramında Türkiye’den Suriye’ye akrabalarının yanına bayramlaşmaya gidenler aynı sayıda olmasa bile yarısının gelmesi de kabul olmak üzere geri döndülerse eğer, Suriye’deki ‘iç savaş ve korku” yaşamını iyi düşünülmelidir! Saygılarımla…
Ülkemizdeki Suriyelilere, istemeleri halinde ‘Türk vatandaşlığı’ hakkının verilmesi ile ilgili açıklamaların yapılmasının ardından sosyal medya başta olmak üzere basının değişik yayınlarında tartışma olayı haline geldi.
Ben Suriyeli olsaydım ve gelip Türkiye’nin herhangi bir il veya ilçesindeki konaklama merkezi ya da mahallesinde yerleşip eşim-çocuklarımla birlikte yaşasaydım gündeme getirilen ‘T.C.’ vatandaşlığı için başvuruda bulunmazdım!
Suriyeli sığınmacı olarak Türkiye’de şu anda 2 milyon 733 bin 850 kişinin bulunduğunu öğreniyoruz.
Suriyelilerin ülkemize ilk gelmeye başladığından bu yana siyasetçilerimiz bu ağırlama ve konaklama ile ilgili sürekli olarak gündeme getirip, Suriyeli mülteciler üzerinden siyaset yaptılar.
Ben Suriyeli olsaydım, konuk olduğum ülkenin siyasetçilerinin üzerimizden siyaset yapmalarına karşı olduğumu için ‘T.C.’ vatandaşlığına başvuru yapmazdım!
Bir anda kendimi Suriyeli’lerin yerine koyuyorum ve şu andaki yaşantımı değerlendirmeye çalışıyorum.
Türkiye’de ağırladığımız Suriyeli mülteciler Üniversitelere sınavsız girerken, Türk vatandaşı sınavla alınıyor. Suriyeli mültecilere 1200 Tl burs verilirken, Türk vatandaşlarına 400 Tl burs veriliyor. Suriyelilere 250 Tl kira yardımı yapılırken Türk vatandaşlarına yapılmıyor.
Suriyeli mülteciler sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanıp, ilaçlarını da bedava alırken, Türk vatandaşlarının SGK primi göz önüne alınması ile birlikte ilaçlarında yüzde 20 katkı payı alınıyor. Suriyeli mültecilerin taşıtlarından vergi alınmazken, Türk vatandaşlarının motor hacmine göre vergi alınıyor.
Şimdi başa dönelim! Suriyeli mülteciler Türk vatandaşı olmaları halinde, Sigortalı olarak bir işyerinde çalışmaları gerekecek. Üniversite sınavlarına girecek, sağlık hizmetlerinden paralı olarak yararlanacak, ilaçlara katkı payı ödeyecek!
Türkiye’de yıllardır ‘bedava yaşamaya’ alıştırılan Suriyeli mülteciler, aradan geçen bu rahatlık karşısında bizlerin de yaşantılarını gördüklerinde “T.C.” Vatandaşlığı için başvuru yaparlar mı dersiniz?
Bizim ülkemizin insanlarını anımsayın! Birkaç paket makarna, elektrik veya su faturasının ödenmesi, evinin tüpünün yenilenmesi veya bunun gibi küçük katkılar yapılması ile seçimlerde sandıkta “aklı” başından gidenlerin oylarının sonucunun neler doğurduğunu düşünün!
Ülkemizde yıllardır ağırladığımız Suriyeli’lerin vatanları ile ilgili bir sorunlarının ne zaman sona ereceğini merak ediyorum. Ramazan bayramının ilk gününde sanırım 40 bin kişinin üzerindeki Suriyeli Türkiye’den memleketlerindeki akrabaları ile bayramlaşmak için gittiler. Mademki Suriye’de ‘iç savaş var ve tehlikeli’ bu kadar insanın memleketindeki akrabalarını ziyarete gitmelerinde bir tehlike düşünülmedi mi?
Suriye’nin “Dikdatörü Esat’ın askerleri” Türkiye’den gelip akrabaları ile bayramlaşmak isteyenlere karşı, “memleketi terk edip gittiniz, mualif oldunuz” diyerek, kendi milletinin insanlarını ‘karakollara’ çekip çekmediğini merak ediyorum!
Ramazan Bayramında Türkiye’den Suriye’ye akrabalarının yanına bayramlaşmaya gidenler aynı sayıda olmasa bile yarısının gelmesi de kabul olmak üzere geri döndülerse eğer, Suriye’deki ‘iç savaş ve korku” yaşamını iyi düşünülmelidir! Saygılarımla…
