Siyasi Mitingler

Seçimlere kısa süre kala bazı siyasi partiler  miting yapmama kararı aldılar.

Siyasi parti liderlerinin almış olduğu bu kararlar, yani miting yapmak yerine basın yolu ile halka projelerini anlatmalarını yıllardır köşemde gündeme taşımıştım.

Ancak, 1 Kasım seçimleri öncesi liderlerin miting yapmama kararları basın yolu ile projelerini halka anlatma düşünceleri, ülkedeki son yaşanan terör olayları nedeniyle gündeme gelmiş olması düşündürücü bir olay.

Mitingler tehlikeli olmaya başladı.

Terör olaylarını da bir kenara bıraktığımızda, miting sonrası araçların konvoy yapmaları sırasında yaşlısı, genci, çocuğu araçların camlarından sarkarak ellerinde bayraklarla slogan atarak seyretmeleri sırasında üzücü olaylar oluşuyordu.

Siyasi partilerin mitinglerinin ardından gerçekleşen konvoylar veya diğer günlerdeki araç konvoy geçişleri her zaman kazalara davetiye çıkarır şekilde olmasının tehlikelerini taşıyordu.

Mitingler sonrasında alanın kirlenmesi, hem Türk bayraklarının hem de siyasi partilerinin bayraklarının ayaklar altında kalmasının da doğru bir olay olmadığını düşünüyorum.

Mitinglerini iptal eden siyasi partilerin milletvekili adayları cadde ve sokaklarda vatandaşlarla görüşüyor, esnafı ziyaret ediyor. Burada her zaman gündeme getirdiğim bir olayı bir kez daha anımsatmak istiyorum.

Adaylar karşılaştıkları bir vatandaşla görüşürken, onun elini sıkarken başını yanındaki bir başka kişiye çevirmesi samimiyeti bozuyor. Bir insan karşısındaki kişinin elini sıkarken samimiyet açısından onun gözlerine bakmalıdır. Birinin elini sıkarken yanındaki bir diğer kişiye bakarak onunla konuşma anlayışı bence samimiyetsizlik ve yapmış olmak için bir eylemi yerine getirme anlamına gelir.

Osmaniye gerek Milletvekili, gereksi Belediye başkan Adaylarında bu tür hareketleri gördüğüm için bu olayı bir kez daha paylaşmak ve adaylarımıza anımsatmak istedim.

Yine adaylarımızda gördüğüm başka bir olay; herhangi bir topluma girildiğinde bazıları ile kucaklaşılıyor, yanaklarından öpülüyor, onun yanındaki kişinin ise eli sıkılmakla yetinme olayını da samimi bulmuyorum.

Çok samimi olduğu biri olarak o toplulukta kucaklaştığını kanıtlamaya çalışan aday, hemen ondan sonraki kişiye aynı hareketi yapmadığı zaman o kişi morel olarak bozulabiliyor. Bunu da iyi okumanın gerektiğine inanıyorum.

Özellikle adayların özen göstermesi gereken davranışlar konusunda, samimiyete önem verilmesi noktasında hiç beklemediğiniz bir insan sizin hatanızı yüzünüze söyleyebilir, bunu da akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Osmaniye’de işsizlik oranı yüksek oranda olduğunu iş başvurularında anlayabiliyoruz. İnsanlar ekmek yerine iş istiyorlar adayları gördüklerinde. Adayların bazıları isim ve notlar alıyorlar, bazıları da özellikle muhalefette olan partilerin adayları, “Bizi iktidara getirirseniz işiniz tamam” diye konuşuyor.

Bir ülkede insanlar siyasilerden iş istiyor, hatta onların parti binalarına gidip kayıt yaptırıyor, işe girebilme ümidi ile seçim öncesi parti çalışmalarına katılıyorsa, seçimler gelip geçmesinin ardından bile hala işsiz kalıyorsa, böylesi olaylar çok düşündürücü olsa gerek.

Elinde diploması olan, gerekli belgeleri bulunan gençlerimiz seçim dönemlerini beklemekten yorulur hale gelmişlerse, bir de verilen sözler siyasiler tarafından gerçekleşmediği zaman, işte sandığa gitmek veya seçim sonuçlarında da farklılıklar olması doğal hale geliyor. Saygılarımla…