Hiçbir insan bensen sonrası ne olursa olsun dememeli. Böyle bir anlayış içerisinde olan insanların yokluklarında arkalarından nasıl anılabileceklerini de düşünmelidir.
Şöyle bir gerilere doğru dönük baktığımızda, arkalarında güzel eserler bırakanlar ile, yaşadıkları yıllarda insanları üzenler arasında farklılıklar yıllarca konuşulur.
Siyasi anlamda baktığımızda, bir kentte Milletvekili seçilenler, Hükümet kabinesinde Bakanlık görevinde bulunanlar seçildikleri bölgelere iyi g-hizmet yapmışlarsa unutulmak eserleri ile anılırlar.
Varlıkları ile yoklukları belli olmayanların ise TBMM’de görev yaptıkları bile bir çok insan tarafından bilinemediği gibi, “o da kim!?” gibi sorularla isimlerinden sözedildiği olmuştur.
Gerilere doğru baktığımızda dedik ya, bu ülkede Başbakanlık yapanlar, Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunanlardan kaç kişiyi nasıl anıyorsunuz?
Bazılarının isimleri bile konuşulmuyor veya ismi geçtiğinde tepki alanlar bile oluyor.
İnsanları siyasi alanlarda birbirlerine karşı getiren, bölmeye çalışan ve birbirlerini öteleme gibi davranış içerisinde bulunanları anımsadığımızda halkımız tarafından böylesi kişilerin isimleri de çabuk unutulabiliyor.
Oysa bu insanlar ülkeyi yönetmek, halkın huzur ve mutluluğu için seçmenin karşısına çıkıp oy istiyor, sonrasında Meclis kürsüsünden yemin ederek görevlerine başlıyorlar.
Meclis kürsüsünde ettikleri yemine sadık kalan kaç milletvekilinin görevlerini layıkı ile yapıp yapmadıkları da yine toplum tarafından izleniyor. Olumlu ve olumsuz tepkiler konuşuluyor.
Günü yaşarken, kendisi dönemindeki gelişmeleri halkın gözlerinin içine baka baka saptırarak veya doğru olmayan sözlerle anlatarak bir noktada “halkın gözünü boyamak” gibi sözler kullananlar gelecekte nasıl anılabilecekleri de düşünmeleri gerekir.
Sadece Hükümetlerin kabinelerinde görev alanlar veya milletvekili düzeyinde düşünmeyelim. Yerel yönetimler anlamında da olaylara bakmak gerekiyor.
Belediye başkanlarının yapması gereken hizmetler, Belediye Meclis üyelerinin kentlerindeki insanlara karşı görev sorumluluklarını ne derecede yerine getirip getirmedikleri de yıllar sonrasında konuşulur.
Emekli Mali Müşavir, yazar Ali Erat geçtiğimiz günlerde Dr. Ahmet Alkan’ı anlatan bir kitap çıkardı. 1946 yılında Osmaniye Belediye Başkanı seçilen Dr. Ahmet Alkan’ın o yıllarda Osmaniye’ye yaptığı hizmetleri okuduğunuzda, bugünkü koşullarla kıyaslamak gerekiyor.
Osmaniye’de açtığı geniş yollar bugün caddeye dönüşmüş durumda. Jeneratörle elektrik üretimi, içme suyu sorununun çözümü, kültür ve sanat adına yazlık sinema ve diğerlerini öğrendiğimizde, bugünkü koşullara göre zor olanları başarmış bir belediye Başkanı olarak görmekteyiz.
Halkla her zaman barışık olan Dr. Alkan’ın bir özelliği de o seçimlerde Türkiye genelinde CHP dışında seçilen tek Belediye Başkanı olarak tarihe geçiyor.
Açık oyla yapılan seçimlerde böylesine bir başarıya imza atan Dr. Ahmet Alkan’ın halkın ne kadar sevgisini kazandığını ve Türkiye’de sadece Osmaniye’de muhalif bir aday olarak seçimden başarı ile çıktığını düşünmek gerek….