160x600
16 Nisan, 2025, Çarşamba
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sen, Sen ol!

Kendin olduğun zaman yanlış yapmış olsan bile fazla üzülmeyebilirsin. Başkalarının akılları ile hareket ettiğin zaman ise işin içinden çıkamayınca yine başkalarından çözüm önerileri almak zorunda kalabilirsin.

Önce kişi kendisi olabilmeli, daha doğrusu olmalı. Akıl, akıldan üstün denilse bile, kişi kendi aklını öncelikli olarak kullanarak yaşamalıdır.

Günümüzde insanların yaşantılarını gözlemlediğimizde; özellikle “akıllı” denilen telefonlar, kişilerin akıllarını başından almaya yetiyor. Yolda yürürken çevresine bakmıyorlar, karşısından gelen arkadaş veya tanıdıklarını göremiyorlar. Selamlaşma, hal ve hatır sorma ortadan kalkmaya başladı. Bir arkadaş ortamında parmakları ile telefonu ile oynayanlar, sohbetten bir haber yaşamaya başladılar.

Bir de sosyal medyada ki doğru veya yanlış paylaşımlara kafayı takanlar yaşamın doğrularından ve gerçeklerinden uzak yaşar olmaya başladılar.

Kişilerin kendi akılları ile yaşamaktan uzaklaşır olması neticesinde; “aldanmalar, kandırılmalar, dolandırılmalar” artmaya başladı.

“Araba devrildikten sonra, yol gösteren çok olur” diye bir halk deyimi vardır. Arabanın devrilmesinin nedenleri bilemeyenler ise çözüm için akıllarından geçenlerle kurtarılması önerilerinde bulunmaya başlarlar.

Doktora gittiğinizde; “nerenizden şikayetçisiniz?”diye sorulur. Doktorun bu soruya alacağı yanıt doğrultusunda hastalığınıza teşhis konulabilmesinin daha sağlıklı olabilmesi için olduğunu anlamış olmanız gerekir.

İş için bir kuruma başvuruyorsunuz, hangi işi yapabileceğiniz sorulur. “Her işi yaparım” diye yanıtlayan bir kişi aslında hiçbir işi yapamayacağı anlamını taşımaktadır. Her işi yapabilmek demek, her işten bir parça anlamak anlamında olduğu için iş arayan kurum sizi işe almayabilir.

Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi kurulurken, fabrikalarda çalışacak kalifiye elemanlar aranıyordu. Kentte kalifiye eleman sıkıntısı yaşanmasından dolayı fabrikalar il dışından personel getirmek zorunda kalmıştı. Bizim kentin insanı ise; masa başı iş istiyor, “her işi yaparım” mantığı ile hareket ediyordu.

Fabrikalarda tanıdıkları olan bürokratlardan gençlerin işe girebilmeleri için ricada bulunanların sorununa çözüm getirildiğinde, işe giren bir çok gencimiz bir iki ayın sonunda çalışma koşullarını beğenmiyorlar, masa başı iş istiyorlar veya farklı gerekçelerle işten ayrılıyorlardı.

Osmaniye’deki organize sanayi bölgesinde en fazla bu kentin insanının çalışması gerekirken, bizim gençlerimizin meslek deneyimi olmaması nedeniyle yayla yolunda çam ağaçlarının altında dinlenmeyi tercih edercesine işsizliklerini sürdürüyorlardı.

Bu gün bakıyoruz, OSB’de  13 bin kişinin üzerinde insan çalışıyor. Osmaniye’den kaç kişinin çalıştığını düşündüğümüzde bu rakamın üçte biri bile olmadığını görmekteyiz. Nedenlerinin başında; meslek deneyimi olmamasından kaynaklanıyor.

Meslekler kolay öğrenilmiyor, önüne gelen anlamadığı meslekten ekmek yemeğe kalkıyorsa, o mesleğin sağlıklı hizmet verebilmesinden halk rahatsızlık duyar!

Mesleği öldürmeye çalışanlar, eğitim ve deneyimlerini gerektiği şekilde öğrenmeden hayata geçirmeye çalışanlardan kaynaklanmaktadır.

Bilmek için, önce öğrenmek gerekiyor. Öğrendiklerinizi bilinçli şekilde hayata geçirdiğiniz zaman uygulamalarınız önce kendinize, sonra çevrenize ve geniş bir alanda sağlıklı sonuçları ortaya çıkarır. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar