Okurlarımla paylaştığım olayları kendimin yaşaması gerekmiyor. Çevremdeki insanların olayları nasıl yaşadıklarını gördüğümde kaleme alırken, okurlarım da benim yaşadığımı sanabilirler.
Küçüklerime sevgi, büyüklerime saygı duyarak sizlerle paylaşmak istediğim yazıma başlamak istiyorum.
Osmaniye; doğduğum, doymanın mücadelesini verdiğim ve doyabilme uğruna terk edip bir başka yere gidemeyecek kadar sevdiğim bir yerleşim birimi. Osmaniye’min nereye gittiğini, gelecek yıllarını düşünüyorum, zamanla bunları bu sütunlarda okurlarımla paylaşıyorum. Memleket sevdalısı olarak bildiğim insanların beni aramasını bekliyorum, ama herkes bir ‘uyku’ içerisinde sanki!
Osmaniye’nin nasıl geliştiğini, il olmasının ardından yükselen inşaatlar ve betonlaşan kentleşme ile birlikte, eksik ve aksaklıklarla ilgili seyir edilmeleri gözlemliyorum.
Osmaniye’nin il olmasının ardından diplomasız müteahhitlerin sayıları sayılamaz oldu. İnşaat yapmak, müteahhit olarak çalışabilmek; Gazete çıkarabilmek kadar kolay meslek haleni geldi.
Gazete çıkarabilmek için gerekli bilgi evraklarını teslim etmek yeterli sayılıyor. Ardından da gazeteyi çıkarıp kamuoyu ile paylaşabiliyorsun.
Osmaniye’deki inşaat sektörü konusuna gelince; Müteahhit olarak ortaya çıkıp, insanların duyguları ile oynayan, çalıp- çırptıktan sonra ili terk edip kaçanların yakalanmaları halinde
aldıkları cezaların ölçüleri merak ediliyor.
Osmaniye il merkezinde güvenilir anlamında kaç müteahhit var? Kaç müteahhit insanları dolandırdığı için cezaevinde, kaç müteahhit kenti terkedip kaçtı ve aranıyor?
Osmaniye’miz; yolsuzlukların, mafya tipi uygulamaların, usulsüzlüklerin ve dolandırıcıların kenti olarak anımsanmamalı.
Osmaniye’de basın ne yapıyor diye sormak istiyorum! Kusura bakmayın arkadaşlar. E-posta adresinize gelen haberleri yapmakla gazeteci olunmasını kendim kabul etmiyorum. Gazetecinin halktan yana taraf olması gerekirken, nerelerde ve kimlerden yana taraf olduğu kamuoyunda tartışılıyor. Böylesi durumlardan kendimizi arındırmamız gerekiyor.
Yaşanan olaylara seyirci kalmak, duyarsızlık ve görmemek bu kentin geleceği açısından çözümü zor yaralar açabilir.
Osmaniye’de Valilik binası önünde gerçekleşen ve kendine intihar süsü veren bir inşaat firması yetkilisi, müteahhit midir nedir? Ne yapmak istediğini, bu olayla ilgili yeni gelişmelerin nasıl değiştirmek istediğini sanırım kamuoyunda tartışmalar oluşturmuştur.
Allah aşkına; Allah’ın verdiği aklı biraz olsun kendiniz için kullanın ve düşünün! Osmaniye’de Müteahhitlerin bazıları insanları soyuyor, perişan ediyor. Araştırın, sorgulayın ve ona göre müteahhit seçimi yapın!
Osmaniye’de şu anda kaç müteahhit inşaatlarını terk edip, vatandaşın parasını alıp kaçtı, kaç müteahhit; cezaevinde, kaç Müteahhit; mahkeme kararı ile aranıyor? Biliyor musunuz?
Bu olaylar sizi ilgilendirmiyorsa, günün birin de sizin de başınıza olumsuz bir olay gelirse, o gün bana dert yanmayın sakın. Saygılarımla…