Öğretmen neden sapıtır!?

Öğretmen; bilge insandır, eğitimcidir, adaletli davranandır, öğrencilerine karşı, ana ve babadır. Öğretmen; mesleği kutsal olarak bilinir.

Öğretmenin sapıtması, görevlerini farklı şekillerde öğrencilerine karşı değişik eylemleri ile göstermesi doğru bir davranış sayılabilir mi?

Öğretmen neden kendinden geçer ve bazı anlarda sapıtır? İşte bu olayı sorgulayıp araştırmak gerekiyor.

Öğrencisine aşık olup onu kaçıran ve evlenmek isteyen  bir öğretmen, öğrencisine ders çalıştırmak bahanesi ile cinsel tacizde bulunan öğretmen. Öğrencisini sınıfta arkadaşlarının önünde küçük düşürücü hareketlerle hırpalayan öğretmen.
Benim anlayışımdaki öğretmen; anadır, babadır, abi ve abladır, aynı zamanda bir arkadaştır. 

Okul yaşamımda Öğretmenlerimden görüp öğrendiklerimi unutamadığım gibi, onların yaşantıları ve bana yaklaşımları beni bugünlere taşıdı.

İlkokuldaki bir öğretmenimin kumar oynaması nedeniyle evindeki eşyaların icra ile taşınması, son olarak ta alacaklıların evdeki farklı olaylarını gördüğümde; kahvehane ve kumar olaylarına karşı tepkim ilkokul sıralarında başladı.

Ortaokul sıralarında öğretmenim Sevgi Kılıç’ın defterimdeki şiirlerimi görmesi ve beni Hakikat gazetesine yönlendirmesi sonucu, şiirlerimin gazetede yayınlanması ile edebiyat alanında uğraş vermeye başladım.

Lise yıllarında Edebiyat öğretmenimiz Hasan Terkeşli ve Osman Mart’ın şiir ve makaleler yazdığımı öğrendiklerinde bana destek vermeleri, bir öğretmen gibi değil; baba-abi gibi davranışları nedeniyle yazılarıma daha sıkı sarılmamı sağladı.

Bugün o öğretmenlerime sonsuz saygı duyuyor, teşekkürlerimi sunuyorum.

Bugün, edebiyat ve sanat dünyasında bir adım varsa eğer, yukarıda verdiğim üç öğretmenim sayesinde olduğunu asla unutamayacağımı da buradan vurgulamak isterim.

Öğretmen dedik, onların sapıtması olayına değinmek istedik. Samsun’da  S..K adlı bir kadın öğretmen dersini dinlemeyen M.Ö. isimli öğrencisini tahtaya kaldırır, arkadaşları önünde diz çöktürür, saçından tutup tokatlamaya başlar.

Bu öğretmenin kendi içindeki sorunlarını dışa vurumu olarak yorumlanabilir, ancak bu öğretmenin yetiştireceği öğrencilerin geleceği nasıl olacaktır?

Konya’nın Selçuklu ilçesindeki Ayşe Kemal İnanç Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki felsefe öğretmeni Ercan Harmancı isimli öğretmen, Beden eğitimi dersinde eşofmanla gördüğü kız öğrencilerden “tahrik” olduğunu belirten bir açıklama yapıyor.  Bu öğretmen; “kızların giydiği eşofman, onları çıplak yapar”diyor. 

Bu öğretmenin görüntüsüne bakıyorum, bence tam bir “meczup!” Okulun 5 öğretmeninin bulunduğu bir karede sadece Ercan Harmancı adlı öğretmenin öğretmenlikten uzak bir sakallı olduğunu görmekteyim. Okullarda; “kılık-kıyafet” genelgesi kaldırıldı mı, merak ediyorum? Bu kılıkta bir öğretmen, kendi cinsel sapıklıklarını öğrenciler üzerinde konuşma yaparak söyleme yetkisini nereden alır?  

O zat açığa alınmış. Lütfen! Onlara bu cesareti verenleri aslında görevden almak gerekiyor! Onu da ancak HALK yapabilir ama!... 

Son günlerde kent sokaklarında; kara çarşaflı- İran giysili kadınları gören erkeklerin tahrik olma oranlarının yüksek olduğu yönünde telefonlar alıyorum. 

Son sözüm odur ki; Bu ülkede Atatürk ilke ve devrimlerini yıkmaya çalışanlar, kendi elleriyle boğazlarını keserler. Bu vatan öyle kolay kurtarılmadı! Kimse kendisini BAŞ göstermesin, Halk kimi, nerede ve ne zaman ne olarak göstereceğini bilir! 

Halkı dinleyen, halktan yana olanlar yıllar geçse de saygı ile anılır!

Son günlerde “Deniz Gezmiş”in  idamı için  Ak Partili Vekiller bile CHP’ye  tepki gösterebiliyorsa demokrasi yolunda gelişmeleri takip etmek zorundayız. Saygılarımla…