29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3695
EURO34.9725
ALTIN2325.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Medya’nın Bayramı mı dediniz!

Bugün 24 Temmuz, “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanmak üzere  tarihsel bir anlam verilmiştir.

Gazeteciler ve Basın Bayramı’nın tarihsel gelişimine bakıyorum. Osmanlı döneminde özellikle son yıllarında çıkan gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetimlerinden geçtikten sonra yayınlanıyordu.

24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra bu uygulamaya son verilmesi olayı “Sansürün kaldırılması”

Ülkelerinin gelişmesinde önemli yere sahip olan basının, bugünkü ismi ile medyanın; halkın bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, kamuoyundaki duyarlılıkların artırılmasında önemli işlevleri bulunmaktadır.

Demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından birisi olan medyanın, kamuoyuna tarafsız, doğru ve hızlı biçimde bilgilendirmesi, toplumu aydınlatarak, meslek ilkelerine, kişilik haklarına saygı kapsamında çalışmalarını sürdürmesi en demokratik hakkıdır.

Bunun hayata geçirebilmesi için iletişim özgürlüğü önem taşımaktadır. İktidarların şeffaf anlayışları burada ortaya çıkmaktadır. Uygulamaların sözde kalmadan, katılımcı demokrasiyi, insan hak ve özgürlükleri temelinde halkın istek ve beklentilerini dile getirmek, yönetilenlerin seslerini yönetenlere aktarma adına yapılan hizmet içerisinde, sansürsüz yayınlar yapılması önem taşımaktadır.

Türkiye’de bugün geldiğimiz noktaya baktığımda, medya iki guruba ayrılmış durumda; “yandaş ve muhalif medya” isimleri son yıllarda dillendirilmektedir.

TGS’nın son verilerine baktığımda, Türkiye’de gazeteciler yazdıkları ve söyledikleri nedeniyle cezaevlerinde tutuluyor. 38 gazeteci ve medya çalışanının cezaevinde bulunması olayında; Gazeteciler özgürlüğünü yitirirken toplumumuz ise haber alma hakkını, ülkemiz de demokrasisini kaybetme karşı karşıya kalıyor.

Bugün, “Gazeteciler ve Basın Bayramı” diğer adı ile basından sansürün kaldırılışının yıldönümü kutlarken, 30 Haziran 2021 tarihinde Tatvan Cezaevine giren Bitlis News Genel yayın yönetmeni ve imtiyaz sahibi Sinan Aygül’den örnek vereceğim.

Habere göre 60 yaşlarındaki bir kişi 16 yaşındaki kız çocuğunu  sokakta zorla öperek istismar ettiği görüntülerini yayınladığı için gazeteci Sinan Aygül’e 5 ay hapis  cezası veriliyor. Gazetecinin yaptığı haberde “Tacizci serbest” başlığı kullanılmış. Hal böyle iken gazeteci, “çocuğa yönelik cinsel istismarı” haberleştirdiği için aldığı 5 aylık hapis cezasının onanmasının ardından, Sinan Aygül cezaevine gidip teslim oluyor.

Günümüzde buna benzer bir çok haberi örnek gösterebiliriz. Vali’nin makam aracının bayram törenindeki vatandaşların arasına parketmesini haber yapan gazetecinin işten çıkarılması, sokak ortasında darpedilen gazeteciler, yetkililerin darp edilen gazeteciyi suçlarcasına açıklamalar yapmaları ve benzeri örnekleri çoğaltabiliriz.

Çekinerek görüntü alan, sözcükleri seçerek haber yazan, yazdıktan sonra iktidar yanlılarından birilerinin telefonu ile ekmeğimden olabilir miyim? Kaygılar içerisinde gazetecilik görevini yapmakta olan meslektaşlarımın, Bayram diyebileceği günlerini yürekten kutluyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar