Mevsimlerin bireyler üzerinde gerek psikolojik gerekse fizyolojik açıdan birçok etkisi yer almaktadır. Yaşanılan mevsim değişikliği ile beraberinde olumsuzluklar adına etki hakimiyetini bireyler bulundukları süreç ile çoğu zaman farkında olmadan veyahut bir takım olumsuzlukların üzerlerinde gezindiğini analiz içerisinde keşfedebilmektedirler.
Özellikle sonbahar ve kış aylarında yaşanılan mevsim koşullarının duygu durum bozukluğuna sebep olması toplumca fark edilebilen bir noktadır. Kış depresyonu olarak adlandırdığımız, güneş ışınlarının azalması ile beraber kapalı, soğuk, kasvetin getirmiş olduğu bir nevi depresyon çeşididir. Bilindiği üzere depresyon belirtilerinin de aynı şikayetlerde olduğu lakin temel fark ise depresif sürecin atak olarak başlaması ve bununla beraber düzelme göstermesi mevsim koşullarının değişimi ile ilişkili göstermesidir.
Kış depresyonu olarak adlandırdığımız ( mevsimsel depresyon ) süreç Kasım ayından başlayarak Mart ayına kadar uzantıda kendini göstermektedir. Mevsimsel depresyon içerisinde bulunan bireylerde enerji kaybı, kötü ruh hallerinde bulunma, aşırı yeme dürtülerinin açık olduğu ve kilo alımların yoğun olması, uyku düzensizliklerinin bulunduğu, isteksizliğin de yer aldığı özellikler görülmektedir. Bu özelliklerin ve bozuklukların temel etmeni depresif atak sürecinin başlaması ve bunun düzelme göstermesi mevsimsel olarak ilişkilendirilir.
Kış Depresyonun Oluşumunda Etkili Faktörler
Literatüre bakıldığı zaman tam anlamıyla hastalığın sebepleri hakkında net bakış açısı ilişkisi kurulamasa dahi stresin, kalıtımın, biyokimyasal maddelerin, travmaların, yas süreçlerin etkilerinin tetiklemelerde görülmüştür. Gündüzlerin kısa olması, gecelerin de uzun bulunması dahilinde bireylerde uyanık uyku ritminin ihtiyacı gereksinim duyduğu için daha çok melatonin üretilir.
Beynimizde yer alan epifiz bezi melatonin hormonunu üretmesi ile görevliyken bu faktörün karanlık ortam sürecinde üretimini de arttırır. Melatonin hormonu bireyin fiziksel hareketlerini azaltarak uyku gereksinimini arttıran ve halsiz, bitkin yapan bir nevi sakinleştiricidir. Bireylerin ruh hallerini olumsuz şekilde etkiler.
Belirgin Semptomlar Nelerdir ?
- Uykusuzluk
- Enerji kaybı
- İsteksizlik
- Yeme düzenin değişimi
- Bireyin kendini suçluluk duygusuna yoğunlaştırması
- Gerginlik
- Dikkat eksikliğinin yoğun bulunması
- Kaygı bozuklukları
- İntihar düşünceleri
Peki Ne Yapmalıyız ?
- Bulunduğunuz ortamı daha çok renkli içerikler ile donatırken yanında çiçek veyahut size iyi gelen aksesuarlar ile zenginleştirmeniz, görsel açıdan önemli bir noktadır.
- Bedensel anlamda daha hafif kıyafetlerin taşınması, daha çok sebze ve yeşilliğin de ek olarak tüketilmesi yeme ilişkisinde dengede olan ikinci kritik aşamadır. Bu süreçte daha sağlıklı yönelimler ile beraber bedenin hafif ve canlı olmasında önemlidir.
- Nefes egzersizleri ve düzenli temiz havanın içerisinde bulunmak.
- Olumsuz haberlerden çevrenizde yaşanılan sizi etkileyebilecek duyumlardan daha çok kaçınmanız.
- Sevgiyi ve öz şefkatinizi canlı tutmanız.
- Pozitif düşünce yapısını benimseyerek bunu devam ettirmek.
- Bedeninizi temiz ve güzel kokulara özen göstermeniz ruh halini olumlu şekilde yönlendirmede aktif yer almaktadır.
- Kışın yeni hobilere açık olmanız.
- Zihninizde bu sürecin geçici bir nokta olduğunu sürekli kendinize benimsetin.
Her ne kadar mevsimsel değişikliğe bağlı bir depresyon desek de bu durumun tedavi edilmediği zaman bireyin yaşam standardını olumsuz etkiler ve bozukluklar meydana getirebilir. Bundan kaynaklı önemsenmeli ve uzman desteği alınmalıdır.
( PSİKOLOG NEZDA ESEN )
Yorum Yazın