Kendine Bir İyilik yap!

Gelin; aklımızı yorarak, çekinmeden, yılmadan, korkmadan kendimize bir iyilik yapmaya var mısınız?

Allah aşkına, birilerinin sözlerini anında benimsemek zorunda mıyız? Birilerinin her söylediği gerçekten doğru olabilir mi? Verilen her sözleri söyleyenler sözlerinin arkasında durabiliyorlar mı?

Öyleyse; gelin kendimize bir iyilik yaparak, sadece kendi geleceğimiz için değil, çocuklarımız, hatta torunlarımız için aklımızı karıştıran gelişmelere karşı duyarlılık gösterelim, gerektiğinde tepkilerimizi dile getirelim!

Ülkemizin değişik bölgelerinde günü birlik yaşanan olaylardan sizlere örnekler vererek bu sütunlarda paylaşıyorum. Bu paylaşımlarım olaylara karşı sizlerin ne gibi duyarlılık gösterdiğiniz ve tepkilerinizi öğrenmek istediğimden oluyor.

İzmir’de kreşin servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin’in ölüm olayını anımsayanlarınız olmalı. Servis içerisinde saatlerce kalıp, sadece geri dönüş saatinde fark edilen 3 yaşındaki çocuğun ölümü ile ilgili yasal soruşturmalar sonunda verilen cezalar ile olay kapanmış sayılabilir miydi?

İzmir’den çıkıp Tekirdağ’da yeni yaşanan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Çorlu Sakatlar Derneği İlköğretim Okulu ve İş okulu’nda okuyan öğrenci servisinde yaşanan olaya değinmek istiyorum.

Servis sürücüsü E.T., işitme engelli 7 yaşındaki E.Ç.’yi araçta unutmuştu. Ders bitiminde çocuklar evlerine döneceği sırada  engelli E.Ç. servis aracı içerisinde bulundu.

Olay ise, çocuğun eve geldiğinde annesi tarafından beslenme çantasındaki yiyecekleri yemediğinden ortaya çıktı. Anne Leyla Ç. Okula giderek öğretmeni ile görüştü, öğretmen E.Ç.’nin okula gelmediğini söyledi.

Servis aracına çocuğunu kendisi bindiren anne olayın peşini bırakmadı. Kamera kayıtlarına göre engelli çocuğun 6 saat boyunca servis aracında unutulduğu anlaşıldı. Gözaltına alınan servis sürücüsü suçunu itiraf etmesine karşın, serbest bırakıldı.

Kırıkkale’ye geçelim mi? Bahçelievler Milli Eğitim Vakfı Ortaokulu’nda, iddiaya göre öğrencilerin derste bulunduğu sırada tuz ruhu bidonu hizmetli tarafından bahçedeki ağacın dibine döküldü. Gaz haline dönüşen tuz ruhu rüzgarın etkisiyle sınıflara kadar gelerek öğretmen ve öğrenciler etkilendi ve 77 öğrenci ambulansla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Veliler okula koştular, çocuklarını bulamayanlar hastanelerde aradılar.

Okulun hizmetlisin yapmış olduğu bir eylem sonucunda 77 çocuğun hastaneye kaldırılması olayının ardında yatan başka olayları düşünmek gerek!  Tuz ruhu’nun ağaçların dibine dökülmesi olayını hizmletlinin ‘bilinçli mi, yoksa bilinçsiz mi?’ yaptığını düşünmek gerek! Ya da okul yönetiminden birileri mi söyledi de bu ağaçların dibine ‘tuz ruhu’ döküldü?

Hizmetlinin yaptığı eylemin sonunda ağaçların kuruması olayı yaşanacaktır. Hizmetli bunu bilmeyebilir, ancak bu olay birileri tarafından yönlendirilip yönlendirilmediği araştırılmalıdır.

İstanbul Kağıthane’de cadde üzerindeki bir okula öğrencileri bırakan servis  sürücüsü 41 yaşındaki Kıyasettin Tacer, 200 metre gittikten sonra arkasından gelen bir araç içerisinden 5 el ateş edilerek yaralandı, ancak hastanede yaşamını yitirdi.

Türkiye’de ne kadar öğrenci var, kaç öğrenci servisi  hizmet veriyor? Sanırım Öğrenci servislerinden ben sorumlu olmadığıma göre, bu ülkeyi yönetenlerden yetkili ve sorumlular olmalı! Onların yaptırımlarını bir öğrenci velisi olarak merak ediyorum!.. Sağlıklı günler dileğimle…