160x600
16 Nisan, 2025, Çarşamba
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İnsanca yaşama isteği

Bir ülkede çalışanların emeklerinin karşılığını alabilmesi için mutlak mücadele etmesi ve istemesi gerekiyor.

Hiçbir iktidar yoktur ki, çalışanlar istemeden ücretleri artırsın veya yaşam kalitesine göre  ödeme yapsın.

Ülkemizde yıllardır işçi ve memur eylemleri ile karşılaşırız. Hükümetler uyarılır, istenir, eylemler ve basın açıklamaları yapılır. Çalışanlar hiçbir zaman ücretlerini yeterli bulmazlar. Ancak, çalışanın cebinden çıkan paranın tüketilmek üzere alınları karşılamakta zorlandıkları için mutlak yeni ücret artısı isteği doğar.

Elektrik kullanım ücretlerine yüzde 10 zam yaparsanız, çalışanlara da bunun yarısını bile vermezseniz doğal olarak çalışanların cebinden çıkacak olan doğalgaz ve elektrik zamları karşısında eşitlenme isteği ile sokaklara çıkacaklar, basın açıklaması yapacaklardır. Bu durumun bir orta yolunun bulunması halinde ise çalışanlar mevcut yönetimlere karşı eylem yaparak isteklerinde ısrar etmeyebilirler.

Osmaniye’de Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan Eğitim Bir-Sen üyeleri “insanca yaşamak için emeğimizin karşılığını istiyoruz”diyorlardı. Mevcut iktidara ve Milli Eğitim Bakanına seslenen basın açıklamaları dinlerken, aklıma bu sendikanın dünleri geldi.

Daha önceleri eylem yapan ve ücret artışı isteyenlere karşı iktidar yanlısı görünüp masada çözüm yolları için ılımlı olanlar, bugün farklı davranış içerisinde bulunuyorlardı.

Türkiye’de Memur-Sen ve buna bağlı diğer sendikaların eylemlere bakış açısı ile bugünkü iktidara karşı davranışlarını anımsayın.

Dünleri ile bugünleri arasında farklı düşünce içerisinde olanlar dünkü hatalarını kabul mü ediyorlar, yoksa farkına mı varamadılar? Ya da dün de haklılardı, bugünde haklılar mı? Acıdığı zaman bağırmak yerine, acımaya fırsat vermemek gerekiyor.

Eğitim Bir-Sen’in basın açıklamasındaki sözler, mevcut iktidara karşı bir uyarı, istek ve yapılanlara da eleştiri niteliği taşıyor. Bu sözleri Eğitim-Sen veya Eğitim İş gibi farklı kulvardaki sendikalar yapmış olsa farklı yorumlanırdı. Oysa bugünkü basın açıklaması da gösteriyor ki, gerçekler tektir ve asla inkar edilemediği gibi, ılımlı olmanın da günün birinde zarar gösterebileceği ortaya çıkıyor.

Eğitimcilerin haklı taleplerinin yanındayım. Ancak, bugünkü oluşumda büyük emekleri olan, Genel merkezlerinden başlamak üzere desteklerini gösteren sivil toplum kuruluşları, günün birinde dirseklerini de gösterebiliyorlarmış. Bunlarda gösteriyor ki, günümüzdeki ekonomik yaşam her geçen gün zorlaşırken, insanların kültürüne, bilgisine yön veren eğitimcilerimiz bile, sokaklara çıkıp “insanca yaşamak istiyoruz”diyorlarsa, çok derin düşünmemiz gerekiyor. En fazla da mevcut iktidarın bu konuda iyi tahliller yapmasının geldiğini anımsatmak istiyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar