Ülkemizde gündem o kadar hızlı değiştiriliyor ki, gazetemizde gündemi paylaşmak için köşe yazılarımın sayısını üçe, dörde çıkarasım geliyor.
2017 yılında emekli maaşları ne olacak? asgari ücret yüzde kaç yükselecek?, işçi ve memur maaşlarına yüzde kaç zam yapılacak?, emeklilerin promosyon durumları, erken emeklilikle ilgili çalışmalar ne durumda? OHAL yeni yılda kaldırılacak mı? Bu ve benzeri durumlarla insanlar kafalarını yorarken, ABD dolarının hızla yükselişinin önünün nasıl alınacağı, terör olayları ile ilgili yapılan mücadeledeki son gelişmeler, 15 Temmuz sonrasındaki yaşanan olayların ardından yaşanan; gözaltı, tutuklama, görevden alma ve benzeri olaylar gündelik yaşantılarımızın birer parçası halinde sürüp gidiyor.
Bu olaylar yaşanırken, “Başkanlık sistemi” yeniden gündeme getirildi! Anayasa değişikliği, siyasi partilerle yapılan görüşmeler ve “Başkanlık sistemi için Halk oylaması” gibi olaylar da yine vatandaşın gündelik yaşamındaki tartışmaları arasına yerleştirildi.
Halkı hareketlendirmek için birileri veya birkaç kişiler gündeme yeni yeni olayları taşıyarak, insanların kafalarında yeni olayları tartışmaya açıyorlar.
Yazımın başındaki sorunlar gündemdeki yerini korurken ve çözümlerinin neticeleri bile belli olmazken, son günlerde bazı Milletvekillerinin TBMM’ne verdiği önerge ile yeni bir hareketlilik yaşanmaya başlandı.
İktidar Partisi’nin 6 Milletvekili Meclis’e verdikleri önerge’de; “Ceza muhakemesi kanunda bazı değişiklikler yapılması”nı istemiş. Bunlar arasında; “Cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda cezasının ertelenmesine karar verilir” fıkrasının eklenmesi kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
Meclis’e sunulan önergenin açılımını bilemeyiz ama, 6 Milletvekilinin böyle bir önerge vermesi, merak konusu oldu. İnsanlar bu önerge ile ilgili okudukları veya anladıkları gibi yorumlar yapmaya başladılar. Başbakan Binali Yıldırım, tepkilere farklı tepki gösterdi ve “tecavüzcüye af” olarak nitelenmemesi görüşlerine yer verdi. Muhalefetteki siyasi partiler, Kadın dernekleri, sanatçılar olaya farklı açıdan bakarak tepkilerini dile getirdiler. Meclis’e sunulan bu önerge kısacası halkı hareketlendirdi ve gerginliklerle birlikte tepkileri de beraberinde getirdi.
Bu olayların yaşanması ile ilgili kendim yorum yapmayacağım. Ancak; yapacağım yorumlarda elbette olacaktır. Bunlardan biri; Bu önergeyi veren 6 Milletvekili’nden birinin Osmaniye Ak Parti Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu isminin ve imzasının bulunmasıdır. Osmaniye Milletvekilimizden böyle tartışılacak bir önerge yerine halk tarafından benimsenen bir önergenin altına imza atmasını beklerdim. Umutlarımızı yeşertmesini beklediğimiz Milletvekilimiz, Ümitlerimizin üzerinden tartışma olayını gündeme taşıyarak, Osmaniyemiz adına iyi bir imza atmadığını düşünüyorum!
Bu önergenin yasallaşmasının belki birçok kişiye yarayacağı bir gerçek. Ancak; Bu ülkede insanların inançları üzerinden prim yapmak suretiyle yayınlar yapan yaygın bir basının önemli köşe yazarlarından biri olan Hüseyin Ü.’nün 13 yaşındaki kız çocuğuna “cinsel istismar” suçundan tutuklandığını anımsamalısınız. Kaldı ki, bu kişi “inançlı yayınlar yapan günlük ve yaygın bir gazetenin köşe yazarı. Aynı zamanda bu gazete Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucucu Atatürk’ün ülkesindeki Cumhuriyet Savcılığından izin alarak yayına başlayan diğer gazetelerden biri.” Böyle bir gazete; kendi köşe yazarının 13 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçundan hapse girerken, “10 Kasım günü, Atatürk ile ilgili yazdıkları” bence bir ihanettir!
Sütunumda yer kalmadı, okurlarımdan özür dilerim. Saygılarımla…
2017 yılında emekli maaşları ne olacak? asgari ücret yüzde kaç yükselecek?, işçi ve memur maaşlarına yüzde kaç zam yapılacak?, emeklilerin promosyon durumları, erken emeklilikle ilgili çalışmalar ne durumda? OHAL yeni yılda kaldırılacak mı? Bu ve benzeri durumlarla insanlar kafalarını yorarken, ABD dolarının hızla yükselişinin önünün nasıl alınacağı, terör olayları ile ilgili yapılan mücadeledeki son gelişmeler, 15 Temmuz sonrasındaki yaşanan olayların ardından yaşanan; gözaltı, tutuklama, görevden alma ve benzeri olaylar gündelik yaşantılarımızın birer parçası halinde sürüp gidiyor.
Bu olaylar yaşanırken, “Başkanlık sistemi” yeniden gündeme getirildi! Anayasa değişikliği, siyasi partilerle yapılan görüşmeler ve “Başkanlık sistemi için Halk oylaması” gibi olaylar da yine vatandaşın gündelik yaşamındaki tartışmaları arasına yerleştirildi.
Halkı hareketlendirmek için birileri veya birkaç kişiler gündeme yeni yeni olayları taşıyarak, insanların kafalarında yeni olayları tartışmaya açıyorlar.
Yazımın başındaki sorunlar gündemdeki yerini korurken ve çözümlerinin neticeleri bile belli olmazken, son günlerde bazı Milletvekillerinin TBMM’ne verdiği önerge ile yeni bir hareketlilik yaşanmaya başlandı.
İktidar Partisi’nin 6 Milletvekili Meclis’e verdikleri önerge’de; “Ceza muhakemesi kanunda bazı değişiklikler yapılması”nı istemiş. Bunlar arasında; “Cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda cezasının ertelenmesine karar verilir” fıkrasının eklenmesi kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
Meclis’e sunulan önergenin açılımını bilemeyiz ama, 6 Milletvekilinin böyle bir önerge vermesi, merak konusu oldu. İnsanlar bu önerge ile ilgili okudukları veya anladıkları gibi yorumlar yapmaya başladılar. Başbakan Binali Yıldırım, tepkilere farklı tepki gösterdi ve “tecavüzcüye af” olarak nitelenmemesi görüşlerine yer verdi. Muhalefetteki siyasi partiler, Kadın dernekleri, sanatçılar olaya farklı açıdan bakarak tepkilerini dile getirdiler. Meclis’e sunulan bu önerge kısacası halkı hareketlendirdi ve gerginliklerle birlikte tepkileri de beraberinde getirdi.
Bu olayların yaşanması ile ilgili kendim yorum yapmayacağım. Ancak; yapacağım yorumlarda elbette olacaktır. Bunlardan biri; Bu önergeyi veren 6 Milletvekili’nden birinin Osmaniye Ak Parti Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu isminin ve imzasının bulunmasıdır. Osmaniye Milletvekilimizden böyle tartışılacak bir önerge yerine halk tarafından benimsenen bir önergenin altına imza atmasını beklerdim. Umutlarımızı yeşertmesini beklediğimiz Milletvekilimiz, Ümitlerimizin üzerinden tartışma olayını gündeme taşıyarak, Osmaniyemiz adına iyi bir imza atmadığını düşünüyorum!
Bu önergenin yasallaşmasının belki birçok kişiye yarayacağı bir gerçek. Ancak; Bu ülkede insanların inançları üzerinden prim yapmak suretiyle yayınlar yapan yaygın bir basının önemli köşe yazarlarından biri olan Hüseyin Ü.’nün 13 yaşındaki kız çocuğuna “cinsel istismar” suçundan tutuklandığını anımsamalısınız. Kaldı ki, bu kişi “inançlı yayınlar yapan günlük ve yaygın bir gazetenin köşe yazarı. Aynı zamanda bu gazete Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucucu Atatürk’ün ülkesindeki Cumhuriyet Savcılığından izin alarak yayına başlayan diğer gazetelerden biri.” Böyle bir gazete; kendi köşe yazarının 13 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçundan hapse girerken, “10 Kasım günü, Atatürk ile ilgili yazdıkları” bence bir ihanettir!
Sütunumda yer kalmadı, okurlarımdan özür dilerim. Saygılarımla…
