Görüp-yaşarken!..

Bazı anlarda yazıyorum ya buradan; “son günlerde akıl tutulması yaşar olduk!”

Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz insanların gözlerinin içine baka baka “Eğitimde Türkiye’ye çağ atlattık”diye konuşuyor.

Eskişehir’de Atatürk Spor Salonunda Ak Parti genel kuruluna katılan Milli Eğitim Bakanı burada yaptığı konuşmada Bakanlığı ile ilgili çalışmaları anlatıyor. Yaptırılan okullar ve dersliklerden sözediyor. 

Hükümetler yaptıkları ile övünebilir, hizmet vermek için oraya gelmiş olduklarını bir kenara bırakarak “yaptıkları ile övünmek” o kadar da abartılmamalıdır.

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz TEOG sınavlarının kaldırılması olayına da değiniyor. Bu arada aklımızı zorluyoruz ve 4 yıl gerilere gidiyoruz. 4 yıl önce Bakan Nabi Avcı TEOG sınavlarını övüyordu, bugünlere geldiğimizde ise Bakan Yılmaz eleştiriyor!

Aynı siyasi partinin uygulamaya koyduğu sistemi, yine aynı partinin bir süre sonra kaldırması övülecek bir olay olmamalıdır.

Sınavların kaldırılması ileriye dönük neler getirip neler götürebileceği tartışılabilir. Yerine ne gibi bir uygulama getirilecek halkımız şimdi bunu merak ediyor.

TEOG sıvanı ile Lise’ye giremeyen öğrencilerini sayılarını biliyor musunuz? Okulların puanını tutturamayan öğrencilere “Açıl lise” öneriliyor. Bu gençlerimiz okula gitmeden dışarıdan öğretim görecekler. İşte TEOG’un gençlerimizin önünü kesmedeki bir olayı. Ayrıntılarına fazla germeyeceğim.

Yeniden Bakan Yılmaz’ın “eğitimde çağ atlattık” sözlerinin diğer ayrıntılarına.

Bu yıl öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan kitapların bazılarının sayfaları yırtıldı. Bazı kitaplar toplatıldı. “Talim ve Terbiye Kurulu” tarafından okunduğu kitaplarda belirtilen kitaplardaki “hatalar” nasıl gözden kaçtı da sayfaları yırtıldı, bazıları da toplatıldı?

Bu kurul kitabı okudularsa nasıl gözlerinden kaçtı, eğer üstün körü okumuşlarsa “Talim ve Terbiye kurulunda” görev alanlara ne gibi yaptırım uygulanacak?

Öğrencilere “ücretsiz kitap” dağıtılması eğer “eğitimde çağ atlamak” ise, bazı kitapların henüz basılmamış olduğu, okullara ulaşmadığı olaylarına Bakan Yılmaz “çağ atlamak mı”diyor.

Ücretsiz dağıtılan kitapların yeterli olmadığını tüm öğretmenler görüp, yerine “kaynak kitap” alınmasını önerirken, kitaplardaki bilgi yetersizliği ile birlikte en çok iktidarın önem verdiği “Din eğitimi” ile ilgili “Din kültürü” kitabının bile henüz okullara ulaşmamış olması olayını düşündüğümüzde Bakan Yılmaz “Eğitimde çağ atlattık”sözlerinin ne kadar inandırıcı olduğunu merak ediyorum.

Kitaplardan “Atatürk” ile ilgili sözlerin ve konuların çıkarılması ile “eğitimde çağ atlama” kasdediliyorsa ona sözüm yok! 

İmam-Hatiplere önem veren bir iktidarın döneminde bu yıl Üniversite sınavlarında İmam-Hatipler’in başarı oranı ile diğer okul öğrencilerin başarı oranlarını da iyi hesap etmek gerekiyor.

Önemli olan çocuklarımıza sağlıklı eğitim-öğretim verilebilmesidir, okulunun adı önemli değildir. 

Üniversite sınavında yurdumun en kırsal kesimindeki gençlerimizin başarılarını da unutmamak gerekiyor. “Susmak onaylamaktır!” Dik durun, boynunuz eğilmesin!