Germeyelim; Bahar geldi!..

Bu ayın son günü yerel seçimler yapılacak ya, siyasi partiler kendilerine göre sloganlar bulup söylemeye, açıklamalarına yazmaya başlamışlardı.

Ana muhalefet partisinin sloganlarından biri;  “Mart’tan sonra bahar gelecek!” gibi sözler kullanılıyordu.  Halkımız “Nevruz (Bahar) Bayramı”nı bugün kutluyor. Mart bitmeden bahar geldi vatanımın dört bir yanına…

Bu halkı germeden, kırmadan, incitmeden, ötelemeden ve ayrıştırmadan seçimlere gidilmesi yönünde bir çok kez bu sütunlarda sizlerle birlikte oldum.

İktidardakiler de muhalefettekiler de sözlerine dikkat ederek konuşmalıdır. Özellikle de iktidarda olanların söyleyecekleri, muhalefettekilerden daha özenli sözcüklerden seçilmelidir. Kazanabilme adına hırçınlaşmak veya bencilleşircesine konuşmalar yapmak kimseye yarar getirmez!

Burada anımsatmalar yapmak istiyorum. İstanbul-Taksim’de 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününde yaşandığı söylenip, yazılan bir olay vardı. “Kadınların ezan okunurken ıslık çaldıkları!” iddialarının ardından farklı görüşler söylenmişti. Ancak seçim mitinglerinde İktidardaki AKP ve yandaşları, “Kadınları ezana saygısızlık” yapmakla suçlamış, medya da bu olay geniş yeralmıştı. Olaya tepki gösterilirken de ana muhalefet partisine tepki gösterilircesine konuşmalar yapılmıştı.

Burayı geçtik, şimdi yeni bir olaya bakalım. Kocaeli’nin Düzce ilçesinde birkaç gün önce yaşanan olay! Boğaiçi Belediye Başkanı ve yeniden aday gösterilen AKP’li İbrahim Ercan’ın, seçim çalışmaları sırasında coşkulu anlar yaşanıyordu.

Partililer; “En büyük başkan bizim başkan!”diye slogan atarak yürürken, ellerinde meşale yanıyor, ıslık çalınıyor, hatta havaya ateş açılıyordu. Aynı anda da ezan okunuyordu ama kalabalık seçimi kazanma hırsı ile  slogan atarak yürürken ve ıslık çalarken minareden yükselen ezan sesini duyamamışlardı.

Evet olayla ilgili aldığımız haberindeki iddia böyle! Taksim’deki olayı yazan köşe yazarı yanıldığını belirterek, kamuoyundan özür diledi. Kocaeli’ndeki olayı yaşatan AKP’lilerle ilgili haberle ilgili kim veya kimler neler diyecek merak ediyorum!?

İstanbul Büyükşehir’in Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın “otogar giriş-çıkışında ücret alınmasın!” sözlerini garipsememek olası mı!?  Yıldırım Bayrampaşa’daki bir otelde düzenlenen toplantıda, araçla otogara giriş- çıkış  yapmakta olan vatandaşlardan ücret alınması olayına tepki gösterip, bu ücreti kaldıracağı yönünde bir konuşma yapıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kaç yıldır hangi siyasi partili Başkan yönetiyor? Gerçeğine baktığımızda yıllardır AKP’li Belediye Başkan veya Başkanları yönetiminde olan İstanbul’da, kendi partili Başkanın uygulamasını kaldırmak isteyen Yıldırım’ı anlamakta zorlanıyorum!..

Halkın değerlerini silmeye çalışmak veya kendi çıkar amaçları uğruna kullanmak istemek kimseye yarar sağlamaz. Bu noktada hareket ederek eylemde bulunanların günün birinde kendi kazdıkları kuyuya düşebilmeleri olasılığını da tahmin etmeleri ayrıntı bir noktadır.

İnançlar veya  milli duygular üzerinden kullanılan siyasi çalışmaların arkasında nelerin oluşabileceğinin tahmin edilmesi gerekir. Bir Müslüman kişinin, bir başka Müslüman kişi için; “Hain, bukalemun, Birileri cezaevinde gününü dolduruyor, sen de onlardan biri olabilirsin,  terör destekçileri v.b.” gibi sözcükler kullanması kabul edilebilir mi!?

Bu ülkede madem ki terörü destekleyen siyasi partiler var, öyleyse Cumhuriyet Savcıları görevini yapmalı ve kusurları varsa kapatmalıdır! Teröre destek veren bir siyasi parti ile ilgili şikayet dilekçesini vermeyenler, seçim mitinglerinde konuşmamalıdır! Halkı yanıltıcı sözler kullanmak, aldatmaya çalışmak; “Benim kanımca doğru” kabul edilemez! Saygılarımla…