Bir kentin en önemli varlıkları, kültürel ve sanatsal değerleridir. Bu değerlere sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarabilmek yerel yönetimler ile sivil toplum kuruluşların öncelikli görevleri olmalıdır.
Yaşadığımız kentin yöneticileri ile STK yöneticileri kültürel ve sanatsal değerlere ne kadar önem veriyor veya gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor!?
Osmaniye’nin tarihsel, kültürel ve sanatsal değerlerine göz atmak gerekirse, bunlardan ne kadarını koruyup, yaşatabildiğimizi de sorgulamak gerekiyor!
Kentimizdeki bazı değerler, yani kültür ve sanatsal varlıklar kamuoyu tarafından benimsenmişse, belli noktaların tarifi açısından ismi yer etmişse bu değerleri yaşatmak gerekir.
Tarihsel ve kültürel varlıkların üzerine, “Korunması gereken kültür varlıklarıdır” diye yazı asmakla iş bitmiyor!
7 Ocak Mahallesi’nde “sıra konaklar” vardı. Buradaki kerpiç duvarlı ve iki katlı evlerin görünümlerini anımsıyorum.
Yerel yönetimler sahip çıkmadıkları için bu tarihi konakların sahipleri, Müteahhitlerle anlaşarak yerlerine çok katlı beton binalar yapıldı. O Caddeye “sıra konaklar” diyemiyoruz!
Cevdet Sunay Caddesi üzerinde, Büyük Cami civarında “Saat kulesi” bir simgeydi ve adres tarifi için halk tarafından bilinen değerdi. 6 Şubat depremlerinde hasar gördü ve kalan bölümü de yıkıldı. Yerine yenisin yapılıp yapılmayacağını bilemiyoruz!
Osmaniye’nin ilk ortaokulu yıkılarak yerine “Cumhuriyet Meydanı” yapıldı. Bu meydan merkezi anlamdaki önemi ve her türlü etkinlik programlarının yapıldığı yer olarak halkımız tarafından benimsendi.
Osmaniye’nin geçtiğimiz dönemlerin Belediye Başkanı Kadir Kara, son döneminde “Cumhuriyet Meydanı” yazısını yeniden yazdırırken ne kadar masraf ettiğini bilemiyoruz ama, geçtiğimiz günlerde Meydanın ismi tamamen yıkılarak yerine inşaat başlatıldı. Bu Meydan, artık “Cumhuriyet Meydanı” olarak bilinmeyecek!
Atatürk Caddesi üzerinde, eski Belediye binası karşısındaki tarihi “Mehmet Eminler konağı” geçtiğimiz günlerde yakıldı. Yangında hasar gören yerler ile görmeyen yerlerin ne olacağı konuşulurken, bazı projeler yazılıp çizildiği ve buranın ne olup olmayacağı kamuoyunda tartışılıyor.
Sizin anlayacağınız, bir süre sonra; “Mehmet Eminler durağı” gibi tanımlamalar da tarihe gömülecek!
Fıstıkçılar çarşısı yıkılarak yerine “Rahime Hatun Meydanı” yapıldı ama deprem sonrasında altındaki otopark ile üstündeki alan esnaf çarşısı haline dönüştürüldü. Rahime Hatun Meydanı, Meydan olmaktan çıkarılarak konteyner çarşıya dönüştürüldü.
Atatürk Caddesi üzerindeki, Adnan Menderes Mahallesi’nde “Metin Tamer apartmanları” ismiyle anılan bölge vardı. Depremler sonrası buradaki binalar yıkılarak yerine şimdi TOKİ tarafından yeni konutlar yapılmaya çalışılıyor. Bundan sonra bu bölge hangi isimle anılacağı merak ediliyor!?
Büyük Cami yanında “Çınarlı kahve” vardı. Tarihi çınar, çürüdü, eridi ve insanlara küsmesiyle Belediye tarafından kesilerek yok oldu. Yerine dikilen çınar fidanı ise bu tarihi ne kadar yaşatacak!?
Yazacaklarım o kadar çok ki, sayfamdaki sütunun yetersiz kalır. Gerisini de siz anımsayın derken; Kültür ve sanatsal varlıklarımızı yaşatmak mı, yok etmek mi!? Diye bu kentin duyarlı insanlarına sormak istiyorum!...
Yorum Yazın