Öldürücü mikrop Covid-19 virüsüne karşı mücadelede binlerce can kaybımız olurken, son günlerdeki orman yangınlarının da koronavirüs gibi artış göstermesi ikinci kez insanları üzmeye başladı.
Dünkü köşe yaşımda koronavirüs tehlikesinin ilk görüldüğü günlerden itibaren özetle gelişmeleri sizlerle paylaştım. Burada yazdığım ölüm, vaka ve diğer rakamlardan sanırım sevdiklerimizin canları adına bir anlam çıkardığını düşünüyorum.
Bugün ise, son günlerdeki orman yangınları ile ilgili yaşanan olumsuzlukları paylaşmak istiyorum.
Ormanlarımız yanarken, içerisinde barınan tüm canlıların da hayatını yitirmesi olaylarına üzülmemek olası mı!?
Bu yangınların yüzde 99’unun insanlar tarafından yapıldığını yine bu sütunlarda dile getirmiştim.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesi verilerini inceledim. 14 Eylül 2020 tarihinden, 16 Eylül 2020 Çarşamba gününe kadarki Türkiye genelindeki ‘orman yangınları’ raporlarını okudum.
Ülkemizin dört bir yanında orman yangınlarına tanık oluyoruz. Resmi kayıtlardaki bu paylaşımlara bakıldığında; insan olan insanın akciğerlerimizin yanmakta olduğu ve gelecekte sel ve diğer doğal afetlere karşı yeni can kayıplarımızın görülebileceğini anlayabilmemiz gerekir,
Sizlere, 14 Eylül günkü bazı orman yangınlarından notlar vermek istiyorum:
Adana/Çukurova, Muğlu/Şenyayla, İstanbul /Sultanbeyli, Kastamonu/İhsangazi, Hatay/İskenderun, Çorum/İskilip, Sakarya/Karasu.
15 Eylül 2020 günkü orman yangınları; Antalya/Akseki, Siirt/Eruh, Bursa/M.K. Paşa, Kütahya/Oğuzlar, Kütahya/Gediz, Denizli/Honaz, Kocaeli/Kandıra, Ankara/Kızılcahamam, Şırnak/Merkez, Kocaeli/Kandıra, Sakarya/Feizli, Diyarbakır/Hani, Kahramanmaraş/Aksu, Muğla/Menteşe, Adana/Tufanbeyli, Adana/Horzum, Kastamonu/Tosya, Karabük/Dikmen, Antalya/Alanya, Ankara/Kızılcahamam, Adana/Kozan, Manisa/Soma, Sinop/Gerze, Muğla/Seydiker.
16 Eylül 2020 günü ise; İzmir/Dikili, Adana/Merkez, Siirt/Eruh, Sinop/Dikmen, Antalya/Manavgat, Muğla/ Milas.
Bu arada, Osmaniye’nin Bahçe, Düziçi ilçeleri ile Hatay/Dörtyol ilçelerindeki orman yangınlarını da unutmayalım.
Üç gün içerisinde Türkiye’nin ormanları yanıp kül olurken, hava kirliliği, yeşilin yokolması, canlı hayvanların telef olması, en önemlisi de doğanın dengesinin bozulmasını unutmamak gerekiyor.
Covid-19 insanların canlarını alırken, çoğunluğu insan kaynaklı olarak bilinen orman yangınları ile de doğanın dengesi bozuluyor, yeşil koruluklarımız azalıyor.
Sağanak yağışlı günlerde sel felaketinin can ve mal kayıplarına neden olduğu zaman, perişanlık yaşanırken neden ve niçinleri araştırılıyor.
Yetkililer çıkıp; “Allah’tan geldi, ne yapabilirdik ki!”diye halkın tepkilerini almaya çalışıyor.
Oysa kutsal kitapta; “Yaş kesen, baş keser!” sözünü kulak ardı edenler, orman yangınlarının altında nelerin yattığını araştırma gereği duyarak, çözümler üretilmiş olsa, ne iyi olurdu!...
