160x600
16 Nisan, 2025, Çarşamba
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Çobanın sürüsü…

Kısal alanda hayvanları otlatan, onları kurtlardan ve diğer yırtıcı hayvanlardan koruyan, bir de hırsızlara karşı uyanık olarak çalışan çobanlarımızdan biriyle yaptığım sohbetten sözetmek istiyorum bu gün sizlere.


Dağ köylerinden birinde cebinde taşıdığı Üniversite diploması ile çobanlık yapıyordu Hami. Onu kıraç bir ovanın dağın yamaçlarına doğru uzanan topraklarında tanıdım. Tek başına değildi çoban Hami, yanında bir adam boyunda üç köpeği ile hayvanları otlatıyordu.


Sigortalıydı, üstelik asgari ücretle de çalışıyordu. Yeme içmesi de hayvan sahibi tarafından karşılanıyordu.


Çoban Hami’nin güttüğü sürüye baktım; eşek, at, inek, koyun, keçilerden oluşuyordu. Böylesine çeşit hayvanların hepsini bir arada gütmek ve korumak kolay değildi. Çoban Hami alışmıştı onlarla birlikte olmaya, hatta onlarla iletişim kurabilmek için her hayvana ayrı bir ses tonu ile sesleniyordu.


Eşeklere “çüş!” derken dudaklarından çıkan ses tonu çok farklıydı. İneklere “möö!”diye bağırıyor, koyunlara  farklı, keçilere farklı ses çıkararak onlarla sabahın köründen akşamın karanlığına kadar birlikte oluyordu.


Çobanın sürüsündeki hayvanlar arasında koyun ve keçilere kurtlar musallat oluyordu. Eşek ve atlara kurtlar saldıramıyordu. Çünkü onların sert tekmelerinden korkuyorlardı. En çok ta kurtlar koyun etine bayılıyorlardı. Çünkü bu hayvanlar isimleri gibi sakin ve çağrıldığı yere gelen, sese kulak verip kandırıldığına inanamayacak kapar saf hayvanlardı.


İlk gördüğümde Çoban Hami’nin  sürüsünde 10 eşek, 7 at, 45 keçi, 70 koyun, 13 baş ta inek vardı.


Çoban Hami, onlara türküler söylüyor otlama alanının dışına çıkanları ise yanındaki köpekleriyle alan dışına çıkmalarını önlemeye çalışıyordu. Hava sıcaktı, ineğin birine sinek konması ile kuyruğunu dikerek otlak alanından uzaklaşmaya başladı. Çoban Hami’nin sesi; “Koş Çomar koş! Onu kaçırma tut getir!” köpek anlamıştı sanki, kaçan ineğin ardından koşmaya başladı, bir süre sonrada ineğin kuyruğuna dişlerini geçirerek otlak alana getirmeyi başardı.


Yaz sıcağında ineklere sinekler konduğunda böyle huysuzlaşırlardı, onları zabdetmek zor olurdu.


Bir sonraki gelişimde inek sayısının 9’a düştüğünü gördüm, eşek sayısında da eksilme vardı. Ama koyun sayısı artmıştı. Çoban Hami’ye sebebini sordum. İneklerin sıcak havalarda isyan edercesine kuyruğunu dikerek kaçmalarından rahatsız olduğunu, ineklerle uğraşamayacağı için sürüden ayırdığını söyledi. Eşekler için ise, söz dinlemediğini, olur olmaz yere ses çıkarmalarından rahatsız olduğunu, hayvan otlatırken kitap okumaya çalıştığı andan eşeklerin yüksek seslen anırmalarının kendisini rahatsız ettiğinden sözetti.


Koyun sayılarındaki artışın nedenini sorduğumda ise, çok masum ve söz dinleyen, otlak alanından kaçmayan çobanın dizinin dibinde uyumayı tercih eden hayvanlar olduğu için koyun sayısını artırdığını söyledi.


Çoban Hami, eşeklerin tamamını sürüden ayıracağını söylerken bir başka gerekçesi daha vardı: “Eşeklere semer vurmak ve yük taşımak gerekiyor. Ama semer yapan semerci kalmadığı için memlekette, böyle boş boş onları otlatmak istemiyorum”diyordu.


Çoban Hami, gelecekle sürülerinin tamamının koyunlardan oluşması için elindeki; at, eşek, inek ve keçileri çeşitli nedenlerle temizlemeye niyetliydi.


Kolay gelsin Çoban Hami diyoruz, saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar