İnsanların bencil hareketlerinin çoğalması neticesinde “Biz” sözcüğünü kullanmaktan uzaklaşıyoruz.
Birlik, beraberlik ve bütünlükten sözedenler, davranışları ve konuşmalarına bakıldığında “ben” diye konuşmalarına yoğunluk verirken, kişilerin de bencilleşmesi artış gösteriyor.
Siyasi iktidarlar yönetimin başına geçtikleri anla, halkın tüm bireylerine, yani milyonlarca insana eşit gözle bakması gerekir.
Sadece bir avuç insanı, yani kendisine destek verenleri koruyup kollamak, onların yaşamlarını mutlu sağlamaya çalışarak, diğerlerini ötelemek insani bir davranış olmadığı gibi, ileriki süreçte toplumun fitilinin ateşlenmesine neden olabilir.
Bugünkü siyasi iktidara baktığımızda, özellikle son on yıldır kullanılan dilin hiç hoş olmadığını görüyorum. İktidarın başındakilerin sert, hırçın, öfkeli ve karşısındakileri öteleyici sözcükler konuşmaları, ülkeye de insanlara da zarar verecektir.
Sadece insanlara değil, toprak anlamında coğrafi olarak değerlerimizin yıpranması, yabancıların hizmetine sunulması, bizlerin olan varlıkların başkalarının kullanımında olmasını da beraberinde getirecektir.
Birileri çıkıyor ortaya, amaçlarının ve dünkü yaşantılarının nasıl olduğu yetkili ve yöneticiler tarafından bilindiği halde, günün birinde elindeki bilgileri kamuoyu ile paylaşmaya başlıyor.
Bir takım isimlerden sözediliyor, yargı makamının neden beklemekte olduğu halk tarafından merak ediliyor.
Sonra birileri çıkıyor, “kara para aklama” gibi olumsuz olayların içerisinde bulunduğunu inkar etmiyor ama, verdiği isimler yine ortalığı karıştırmaya yetiyor.
Son günlerde ülkedeki gelişmelere bakıldığında, o kadar sıkıntı yaşanırken, kendilerini iktidarın üzerinde sanarcasına hareket eden birkaç kişi konuşulmaya başlanıyor.
Bir bakıyorsunuz, kapatılma kararı üzerine dava dosyaları açılan bir siyasi partinin il binasına silahlı saldırı düzenleniyor, genç bir kız öldürülüyor. O günün akşamında bir ilçede iktidar partisi binasına molotof atılıyor.
Olaylar, provakasyon olarak değerlendirilirken, MHP Genel Başkanı Bahçeli olayların araştırılmasını isteyen konuşma yapıyor. Muhalefet yapılan saldırılar üzerine araştırma yapılmasını istiyor, öneri TBMM’ne geliyor ama bu kez AKP ile MHP oyları ile araştırma yapılması kabul edilmiyor.
Bu ülkede bir siyasi parti binasına silahlı saldırı yapılıp cinayet işleniyor, iktidar partisi binasına da saldırı yapılırken bu ve benzeri olayların araştırılması neden iktidar partisi ile destekleyen siyasi parti oyları ile red ediliyor?
Liderlerin konuşmalarındaki dil, sertliklerini artırmış durumda. Bu günlerde yapılan konuşmalarda yumuşak dil kullanılmamaya devam edilirse, bu halkın öfkesinin artışına neden olabilir. Gazetecilerin isimlerinin yeraldığı bazı olaylar ise medyaya olan güveni de sarsmaya başladı. Hukuk olaylarında insanların güveni yiterse, adalete olan inanç kaybolmaya başlarsa, halkın gözü,kulağı ve sesi medya için güven zedelenirse, siyasiler sokaktaki insanlar gibi şiddet ve küfür benzeri sözler kullanmaya devam ederse, zarar gören ülkemizle birlikte halkımız olur!...
Yorum Yazın