Pazartesi gününden itibaren Devlet hastanelerinde avuç içi okuma yöntemi ile tedaviler başlayacak.
Avuç içi okuma yöntemi ile kişilerin kimliklerine de gerek kalmayacağı söyleniyor. Ayrıca, kişiler avuç içi okuma yöntemi ile bir başkasının yerine tedavi için gidemeyecek, bunun önüne geçilmiş olacak.
Ülke genelindeki hastaneler buna hazırlandı mı, altyapısı tamamlandı ise sorun yok. Ancak, bizim ülkemizde her ne hikmetse altyapı tamamen hazırlanmadan uygulamalara geçiliyor, sonrasında vatandaş sıkıntı yaşıyor.
Türk Telekom’dan örnek vermek gerekirse, fiber kablo ile dünyayı dolanacak ağ kurulduğunun reklamlarını tv’lerden izliyoruz. Telekom hizmetleri, hızlı internet, rekabet ortamı gibi reklamlarını duyuyoruz.
Gel görki, bunların bazı sözlerinin havada kaldığına da tanık oluyoruz. Osmaniye Türk Telekom hizmetlerinden, daha doğrusu TTnet hizmetlerinden yeterince memnun olmayan aboneler iptal yoluna gidiyorlar. Bunun nedeni ise henüz bazı yerlerde altyapı eksikliği olarak ortaya çıkıyor.
Osmaniye merkezde ve en yakın köylerde bile TTnet abonelerinin şikayetlerini alıyorum. Sınırsız internet hizmetinde yeterince hizmet alamayan vatandaş, gerek bizzat, gerekse ilgili telefon numaralarını aradığı halde, sorunlarının çözümlenmediği olaylarını yaşıyoruz. Ay sonu geldiğinde fatura bedelini ödeyen aboneler, bir aylık süre içerisinde kesintili günler yaşayarak hizmet alamıyorlar. Evinin karşısındaki bir başka abone ile kendi aboneliği arasında yaşanan sorunlara çözüm bulamayan Türk Telekom abonelerini perişan ederken, altyapı yetersizliği bir kez daha ortaya çıkıyor.
Yeniden avuç içi yöntemi ile Hastanelerde tedavi yöntemine dönelim. Gittiğimiz Hastanede bir kez avucunuzun içi makine tarafından okunup bilgisayara yerleştirildi. Şimdi burada aklıma bir olay geliyor. Kişilerin hangi elinin avuç içi okunacak? Sağ mı, sol elinin avuç içi mi okunacak?
Diyelim ki bir kişinin sağ elinin avuç içi okundu ve kayda geçirildi. Gün oldu vatandaşın sağ avuç içi bir kaza sonunda zedelendi. Bu vatandaş bir rahatsızlığı nedeniyle hastaneye geldiğinde sol elinin avuç içi göstermek zorunda kalacağından bir sorun çıkıp çıkmayacağını merak ediyorum. Çünkü kayıtlı avuç içinin damarlarında zedelenme olacağından sağlıklı okuma yapılamayacaktır.
Bir başka olay ise, elleri olmayan bir vatandaştan örnek vermek istiyorum. İki kolunun da olmadığını düşündüğümüz bir insanın eli ve avuç içi olmayacağı için böylesi durumda hastane avuç içi okuma yöntemini nasıl yapacak?
Bazı okurlarım bu konuda benim olayı sulandırdığımı sanarak, eleştirmeye kalkacaklardır. Bu konuda ciddi ve gerçekçi söylüyorum. Çünkü bildiğim bir insan var ki, iki kolu da olmadığı için takma yapay kol kullanıyor. Bu ve benzeri insanlar için konuyu açmak istedim.
İki kolu da olmayan bu insanın Osmaniye’de yaşadığını, bu kişiyi de bir çok kişinin bildiğini söylesem sanırım anlattığım olayın altında farklılıklar aramayacaksınız.
Uygulanmak istenen yöntem, her kişinin kendi adına muayene olmasının sağlanması, başkalarının yerine tedavi olmaması ve hastanelerin zarara uğratılmaması açısından önemlidir.
Yukarıda da yazdığım gibi, önce altyapının sağlamlaştırılması daha önemlidir. Örneğin Özel hastanelerde yapılan gerekli-gereksiz tahlillerin sonuçları ile devletin ne kadar zarara uğratıldığına da bir çözüm bulunmalıdır. Saygılarımla…