Beni okumayın, benim yazılarımı okuyun demiyorum, ama “oku” sözünün gerekliliği, inancına göre önemi nedeniyle sadece anımsatmak istiyorum!
Günde bir veya iki değişik gazete alarak haberleri okuyarak çevrende, bölgende ve dünyada yaşanan olaylardan haberdar olmuyorsan “yaşıyorum” demeyeceksin!
Gördüklerine, duyduklarına ve izlediklerine kendi aklında yorum getirmeden başkalarının yorumlarına katılarak destek veriyorsan, bence sen, “devşirme akıllısın!”
Osmaniye gibi kültür ve sanatsal anlamda gereken ilgi gösterilmeyen, aldığı göçlerin etkisinde kalarak yerli halkın il dışına göçtüğü, mevcut yerlilerin de göçle gelenlerin kültürlerini yaşamalarına katkıda bulunarak birlikte “karma kültür” yaşanan bir ilde yaşıyorum.
Benim memleketim, seviyorum ve yaşamak adına bu kendi terk etmeden yaşamayı tercih ederken, bazıları gibi kenti terk edip sonradan da doğdukları kente gelirken “hava atan” isimlerden olmak istemiyorum!
Yıllardır yerel yönetimlerin eksik veya aksaklıklarını, hatalarını gündeme getirdim. Çok sayıda Belediye Başkanları ile yüzgöz oldum meslek yaşantımda. Süreç içerisinde yazdıklarımdan dolayı her belediye başkanı bana tepki gösterdiler, ancak dönemlerinin bitimine 6 ay kala bana hak verdiler, hatta yazdıklarımın doğru olduğunu belirterek ‘özür dileyenler’ bile olmuştur.
Bunlara ne gerek vardı, zamanında yazdıklarımı dikkate almış olsalar, değerlendirseler, basın ve yerel yönetim işbirliği ile kentimizin sorunları daha erken çözümlenmiş olsaydı daha sağlıklı bir yaklaşım olmaz mıydı?
Günlük yazılarıma sağdıramadığım o kadar olay var ki, sayfalar dolusu yazsam beynimin içindekilerin boşalması zor olacaktır.
Bir de olayın diğer yanı var. Sizlerin okuduğunuz bu yazıları yazarken ne kadar kendimi sıktığımı, kontrol etmek zorunda kaldığımı biliyor musunuz?
Bilemezsiniz, çünkü sizler okumadığınız için, okuduklarınızı sandığınız için kendinizi “gül bahçesinde” yaşar gibi görüyorsunuz!
Kurban Bayramı tatilinin 10 gün olarak belirlendiğini duymuş olmalısınız. Yerli turistlerin tatil yapmaları için tatil süresi 10 güne çıkarılmış, yabancı turistler çok az geliyormuş!
Yerli turist demek, ülke içerisindeki iller arasında insanların değişik bölgelere giderek tatil yapmaları anlamını taşır. Yabancı turistler neden azaldığını neden sorgulamıyoruz!?
Yabancı turistlere de haksızlık etmeyelim! Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın yeğeni Prens El Velid Bin Tallal Bin Abdulaziz El Suud (62 yaşında), eşi ve kızları ile birlikte tatil için Bodrum’a geldiler. 150 kişilik bir kafile ile ülkemize gelen Veliaht prensin karşılanmasında 50 kişilik ekip tarafından, kamyonlarla 300 bavul ve 30 bisiklet konaklanacakları yere taşındı.
Suudi Prens, Bodrum’da yanında 20 koruma ile birlikte bacağında daracık bir şort giyerek bisiklet turu yapar.
Suudi Arabistan’ın “Şeriat devleti” olduğunu düşündüğümüzde, bu yasaların sadece kendi ülkelerinde mi uygulandığını merak ettim! Başka ülkelerde istedikleri gibi giyinip gezmek, kendi ülkelerinde ise “yasalara uymak” gibi yaşam tarzını anlamakta zorlandım!
Bizim ülkemizde de “şeriat devleti” özlemcilerine bu haberi anımsatmak istedim. İstediğinizi sandığınız “Şeriat Düzeni” gelirse, Bayram tatillerinde kimler deniz kıyılarında korumaları ile tatil yapacak, ya sizler nerede neler yapacaksınız!? Mutlu günler dileklerimle…