60 ve 70’li Yıllar…

Türkiye’de iş bulamayıp, Almanya’ya çalışmaya giden o gurbetçilerimizin, bayram izinlerine gelirken; kiralık otomobille köylerine geldiklerini anımsayın.

Bir de köy halkı ile görüşürken; “Bizim Almanya’da…”diyerek başlayan sözlerini anımsamaya çalışın!

Şimdi, ben de diyorum ki; 1960’lı yılların başından başlamak üzere, 1970’li yılların sonlarına doğru Türkiye’de yaşanan süreçteki yaşanan olayları bir anımsayalım.

Şu anda Suriye sınırında Mehmetçiğin operasyonu nasıl neticelenir, yapılan bu operasyonun yerli veya yersiz, ya da farklı görüşte düşünülmesini tartışmak yerine, daha farklı olayları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Türkiye ile Amerika yakınlaşması, işbirliği ve Nato üyelik olaylarının başladığı yıllara dönelim. Daha sonrasında iktidara gelebilmek için ABD’ye ödün veren siyasilerin iktidara geldikten sonraki halkın üzerindeki uygulamalarını anımsayalım.

Bugün Atatürk’ü sevmediğini söyleyenlere sormak isterim; Kurtuluş Savaşı ile Anadolu’dan püskürtülen Emperyalist güçler, yıllar sonrasında yeniden Anadolu topraklarını silahsız şekilde hangi siyasi iktidarlar döneminde konuşlandı?

Adana’daki Amerika’nın İncirlik hava üssü hangi siyasi iktidar döneminde açıldı ve ne kadar süre ile burası yabancı bir ülkenin hava sahası olarak hizmet verecek!?

Kurtuluş Savaşı’ndan çıkan bir ülkenin vatandaşları olarak hiçbir ülkeye avuç açmadan, kendi göbeğimizi kendimiz keserek Atatürk döneminde yapılan fabrikaları bir anımsayın, sonra da bugünlerde aynı işletmelerin kapanıp kapanmadığını sorma zahmetinde bulunun!

Bindokuzyüzyetmişli yıllarda halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif’in “Amerika katil katil!”^sözleriyle başlayan türküsüne “yasak” koyan ve hakkında dava açılan  siyasi iktidar sürecini anımsayın. Bunun ardından yıllar sonrasında aynı türküyü İbrahim Tatlıses söylediğinde ise herhangi bir soruşturma bile açılmadığını anımsatmak isterim.

Aşık Mahsuni Şerif, 1970’li yıllarda “Amerika katil katil” derken yalan mı söylemiş, bu sözler aradan geçen onca yıllar sonrasında bugün yaşanmıyor mu!? 

Ülkemizdeki siyasi iktidarların Amerika seviciliği bununla da sınırlı değil! Örneğin 6. Filo’nun Türkiye’ye geldiğinde, Deniz Gezmiş ile birlikte bir grup Üniversite öğrencisi Devrimci genç, ABD askerlerini kollarından tuttuğu gibi denize atıp; “Coniler defolup gidin ülkemizden!”diye eylem yaparken, ABD askerlerine sahip çıkan, hatta Amerikan askerlerinin zevkleri için farklı yerlere götüren, kollayan farklı Üniversite gençliğinin de olduğunu anımsatmak isterim sizlere.

Aşık Mahzuni Şerif, halk ozanı olarak kendi halkına “vatan haini” ilan edildi.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları “idam” edildi. Ancak ortadaki gerçeğin üstü kapatılamadı.

Bu insanların Amerika’nın yayılmacı ve emperyalist hareketleri o günlerde görülüyordu, ama görmek istemeyenler göremedi.

Yıl 2019, ABD’nin bugün Türkiye’de “Arap baharı” gibi bir eylem projesini hayata geçirmeye çalıştığını anlayamıyorsanız, ne diyeyim sizlere. Saygılarımla…