TÜRK SANATININ EN ÖNEMLİ ÖGELERİNDEN BİRİ OLAN ÇİNİCİLİK SON DÖNEMLERDE ÇEKİLEN TARİHİ DİZİLER SAYESİNDE İLGİ GÖRÜYOR. GELENEKSEL VE MODERN ÖRNEKLERİYLE İSTANBUL’UN TARİHİ KAPALI ÇARŞI’SINDA SANATSEVERLERE SUNULAN ÇİNİLERİN, SON DÖNEMLERDE MESLEĞE OLAN İLGİNİN AZALMASIYLA TEHLİKE ALTINA GİRDİĞİNİ SÖYLEYEN İZNİK WORKS KURUCUSU İSMAİL AKŞAHİN, “DÜNYADAKİ ÖRNEKLERİNDEN ÇOK DAHA ÜSTÜN OLAN TÜRK ÇİNİSİ BUGÜNE KADAR HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMÜYORDU. BU KÜLTÜREL MİRASIN YENİDEN ÖN PLANA ÇIKMASI, OKULLARIN KURULMASI GEREKİYOR” DEDİ.
Türk sanatının en önemli ögelerinden biri olan çinicilik son dönemlerde çekilen tarihi diziler sayesinde ilgi görüyor. Geleneksel ve modern örnekleriyle İstanbul’un tarihi Kapalı Çarşı’sında sanatseverlere sunulan çinilerin, son dönemlerde mesleğe olan ilginin azalmasıyla tehlike altına girdiğini söyleyen İznik Works kurucusu İsmail Akşahin, “Dünyadaki örneklerinden çok daha üstün olan Türk çinisi bugüne kadar hak ettiği ilgiyi görmüyordu. Bu kültürel mirasın yeniden ön plana çıkması, okulların kurulması gerekiyor” dedi.
Dünyanın en iyi seramiği olarak kabul edilen İznik çinilerinin geleneksel ve modern örnekleri tarihi diziler sayesinde ilgi çekmeye başladı. Çamurun ateşle buluşup sanata dönüştüğü çini işleri İstanbul’un tarihi mekanlarından olan Kapalıçarşı’da büyük ilgi görüyor. Osmanlı döneminden bu yana el işçiliği ile özenle üretilen ve tüm dünyada büyük rağbet gören İznik çinisi, son yıllarda turistlerin gözdesi olmaya başladı.
Dünyanın en iyi çinilerinin Türkiye’de üretildiğini kaydeden İznik Works kurucusu İsmail Akşahin, “Türk seramik işçiliğinin tarihi oldukça eskiye dayanıyor, 1400’lü yıllarda üretildiği bilinen İznik çinileri var. Osmanlı sanatının pek çok alanında kullanılan çinilere, son zamanlarda dizi ve filmlerin de etkisiyle ilgi arttı. Dönem dizi ve filmlerinde obje, panel ya da bir vazo olarak gördükleri çinilere turist ve vatandaşların ilgisi her geçen gün artıyor” dedi.
Türkiye’nin en iyi ustalarının ürettiği sanat eserlerini Kapalı Çarşı’da dünyanın ilgisine sunduklarını belirten Akşahin, Kültür Bakanlığı ve üniversitelerin işbirliğinin önemine değindi, “Ben Kapalı Çarşı’da esnaflık yapan bir ailenin 5. Kuşak temsilcisiyim. Biz bu işi babamızdan, dayımızdan, büyük abilerimizden gördüğümüz doğrularla yapmaya çalışıyoruz. Bu sanatın ustaları artık eskisi kadar yetişmiyor. Bunun sıkıntısını da sektör olarak gayet net bir şekilde hissediyoruz. Bu değerli el sanatının yeniden ön plana çıkması, okullarının kurulması, teşvik edilmesi lazım. Ancak bu eksikliklerin giderilmesi ve sanatın günümüze uyarlanması durumunda, çok sevdiğimiz bu sanatı gelecek nesillere taşıyabiliriz” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın