
Izmir Katip çelebi üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı

Listeria monocytogenes bakterisinin, buzdolabında üreyebilen en önemli mikroplardan biri olduğunu söyleyen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı, "Tavuk, et ve süt gibi gıdaları iyi pişirirsek, sütümüzü de 70 derecenin üzerinde pişirdiğimiz zaman bakteriler genellikle ölüyor. Risk alanları, özellikle çiğ olan sosis, salam, füme balık ve tavuk gibi gıda ürünleridir" dedi.
Prof. Dr. Hamit Hancı, ‘Listeria monocytogenes’ ve ‘yersinya’ bakterilerinin, buzdolabında üreyebilen en önemli mikroplardan olduğuna dikkat çekti. Listeria hastalığına, ‘Listeria monocytogenes’ denilen bir bakterinin neden olduğunu belirten Prof. Dr. Hancı, "Bu, çok değişik ve ilginç bir bakteri. Normalde bakteriler buzdolabına konulduğunda üremeleri durur. Fakat üremesi devam eden bir grup bakteri var. Listeria da bunlardan biridir. Enfeksiyon ajanı olarak burada ürüyor ve o gıdaları bozuyor. ‘Yersinya’ denilen bakteri de veba hastalığına yol açar. Bunlar ağız yoluyla sindirim sistemine girerler ve hastalık meydana getirirler" diye konuştu.
"Menenjit ve beyin iltihabı durumlarına yol açtığında çok tehlikeli"
Sağlıklı insanlarda çok fazla belirtilerin olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Hancı. "Hafif ateş, öksürük, bulantı, ishal gibi yan etkiler oluyor. Fakat; hamileler, yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıflamış insanlar ve yeni doğanlar gibi risk grubu var. Bu gruplarda enfeksiyon kana yayılıyor. Oradan da menenjit ve beyin iltihabı (ensefalit) gibi durumlar meydana getiriyor. O zaman çok tehlikeli" uyarısında bulundu.
"Gıdaları iyi ısıtıp, pişirmezsek, bakteriler bize bulaşabiliyor"
Listeria bakterisinin toprakta, suda, bitkilerde, bitki artıklarında ve doğal olarak her ortamda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Hancı, bakterinin buralardan hayvanlara geçtiğini belirtti. Prof. Dr. Hancı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakteriler özellikle kümes hayvanları ile sığırlara geçiyor. Ancak hayvanları hasta etmiyor. Onlar bu bakteriyi vücutlarında taşıyor. Uygun olmayan kesimhanelerde ve işlenmiş yerlerde bu hayvanlar kesildiği takdirde, evimize geldiklerinde bu gıdaları iyi ısıtıp, pişirip belli bir sıcaklığın üzerine çıkartamazsak, bakteriler hastalık etkeni olarak bize bulaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Çiğ sosis, salam, füme balık ve tavuk mutlaka pişirilmeli"
Listeria’nın normalde artı 4 ile artı 37 derece arasında yaşayan bir mikroorganizma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hamit Hancı, şunları kaydetti:
"Biz, tavuk, et ve süt gibi gıdaları iyi pişirirsek, sütümüzü de 70 derecenin üzerinde pişirdiğimiz zaman bunlar genellikle ölüyor. Risk alanları, özellikle çiğ olan sosis, salam, füme balık ve tavuk gibi gıda ürünleridir. Bunlar mutlaka pişirmelidir. Meyve ve sebzelerin de çok çok iyi yıkanması gerekiyor. Ayrıca, buzdolabında en ufak bir et suyu dökülmesinde ya da pişmemiş etin temasında, o bölgelerin temizlenmesi gerekir. Beyaz sirke ile suyu karıştırıp iyice temizleyebiliriz."
"Hamilelerde çok ciddi risk var"
Hamilelerde çok ciddi riskin bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Hancı, "Ölü doğum, düşük gibi sonuçlar görülebilir. Çocuk canlı bile doğsa ‘listeria’ hastalığı ile çocuğun doğmasına sebep oluyor. Özellikle kesimhanelerde, ıslak zeminlerde bu bakteri yıllarca yaşayabiliyor. O yüzden pişmiş etlerle pişmemiş etleri ne kesimhanelerde, ne üretim yerlerinde, ne de evimizdeki mutfaklarda bir araya getirmemeliyiz" diye konuştu.
"Tavuk kestikten sonra eller, bıçaklar ve kesme tahtası mutlaka yıkanmalı"
Tavuk etini evde kestikten sonra, ellerin, bıçağın ve kesme tahtasının mutlaka yıkanmak zorunda olunduğunun altını çizen Prof. Dr. Hancı, bu malzemelerin başka bir şeyin üzerine koyulmaması gerektiğini, aksi durumda anında bulaşın meydana gelebileceğini aktardı.
Yumurta ve tavuk üretimindeki düşüş
Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Kurucu Müdürü ve Gıda Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık ise "Listeria monocytogenes’in artması ve bu konunun konuşulması sebebiyle Ocak 2025 tarihinde 233 bin 223 ton olan tavuk eti üretimimiz yüzde 6.4 azalarak 218 bin 260 tona düşmüştü. Yumurta üretimimizde de aynı oranda düşme meydana geldi. Ocak 2025’te 1 milyar 652 milyon 615 adet olan miktar, şubat ayında 1 milyar 550 milyon adede düştü. ‘Listeria monocytogenes’ ve ‘salmonella’ zehirlenmesi nedeniyle tüketime biraz ara verildiği için düşüş olmuştur. Yumurta, tavuk ve et üretiminde çok azalma yoktur ama psikolojik olarak tüketicilerin ürün satın almaya temkinli davranmaları nedeniyle bir düşüş olmuştur. Fakat ülkemizde yumurta ve tavuk üretiminde ‘listeria monocytogenes’ nedeniyle bir düşme söz konusu değildir" diye sözlerine ekledi.

Yorum Yazın