Doktor baba ve kızının ölü bulunmasına ilişkin sır perdesi aralanıyor

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde geçtiğimiz günlerde kızıyla evinde ölü bulunan doktorun olayında yeni detaylar ortaya çıktı. Ölmeden önce ders çalışan oğluna ‘Allah’a dua et bugün kandil kabul olur” demiş. 11 yaşındaki kızın ise ön otopsi raporunda baskıya dayalı boyun kırılmasından öldüğü belirlendi.

Süleymanapaşa ilçesine bağlı Hürriyet Mahallesindeki evlerinde geçtiğimiz günlerde aynı evde ölü bulunan Aile Hekimi Doktor Mustafa Ersoy ve Kızı Ceren Ersoy olayında yeni detaylar ortaya çıktı. Konuyla ilgili elde edilen yeni bilgilerde doktorun eşi G.E. ile 23 yıllık evli oldukları ve aile arasında hiçbir sıkıntı olmadığı öğrenilirken, doktorun kırık olan ayağının yanlış kaynamasından dolayı ayağına birçok defa platin takıldığı öğrenildi.

Baskıya dayalı boyun kırılmasından ölmüş

Kızı yerde yatar vaziyette ölü kendisi de banyoda asılı vaziyette bulunan Doktor Ersoy’un ölmeden önce ders çalışan oğluna "Allah’a dua et bugün kandil kabul olur” dediği de ortaya çıkarken, 11 yaşındaki kızın ön otopsi raporunda baskıya dayalı boyun kırılmasından dolayı öldüğü tespit edildi.

Olay

İddiaya göre daha önce ayağı kırılan 55 yaşındaki Aile Hekimi Mustafa Ersoy, dubleks evinde üst kata çıkamadığı için dubleks evinin birinci katında yaşıyordu. Aile Hekimi Ersoy’a kahvaltı getirmek için odasının önüne gelen eşi G.E., odanın kapısının kilitli olduğunu fark ederek içeriye seslendi. İçeriden hiçbir yanıt alamayan G.E., evde bulunan yedek anahtarla kapıyı açarak içeri girdi. İçeriye giren G.E., kocası Mustafa Ersoy’un banyoda asılı vaziyette, 11 yaşındaki kızı Ceren Ersoy’u da yerde yatar vaziyette görünce sinir krizi geçirdi.

G.E.’nin haberi vermesi üzerine olay yerine polis ve 112 acil sağlık ekipleri sevk edildi. Eve gelen ekipler, evde yaptıkları incelemede banyoda asılı vaziyette bulunan Mustafa Ersoy ve yerde yatar vaziyette bulunan kızı Ceren’in öldüğünü tespit etti. Baba ve kızının cesetleri savcılık incelenmesinden sonra cenaze nakil aracıyla Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Otopsiden sonra baba ve kızının cenazeleri İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Halkalı Mezarlığına defnedildi.